10 Temmuz 2010 Cumartesi

Aykırı bir gece .....

Eve gelip bu yazıyı yazmadan önce yazımın başlığını AYKIRI BİR GECE olarak düşündüm. Ancak, her zaman yaptığım gibi Aykırı diyorum ama ben aykırının ne demek olduğunu biliyorum mu acaba diye Internet'ten araştırma yapmak istedim. AYKIRI sözcüğünü tarattım, ekşi sözlük dışında pekte yardımı olmadı bu taramanın, ancak orada güzel bir tanım vardı, ben de kendimce bunu güzel buldum ve kabul ettim. Şöyle diyordu : "belli bir ölçüye, sınıra ve/veya kurala uymama durumu".


Evet, tanımı yaptığıma göre artık geceyi anlatmaya geçebilirim. Öncelikle, bu yazımı ve/veya gözlemlerimi aykırı bulmayıp doğal karşılayacak olanlar olduğu gibi, son derece kötü dile getirilmiş ve yazılmasını doğru bulmayanlar da olacaktır. Burada kimsenin yaşam tarzını eleştirmediğimi söylemeliyim, ilginç bir gözlemdi benim için ve bunu sizler ile paylaşmak istedim. O yüzden yazımı kendi ahlak ölçülerinize koyarak beni yargılamamanızı diliyorum.

Gece çok sevdiğim bir arkadaşımın Ortaköy'e gelişini bana haber verip, görüşme isteği ile başladı, yanında bir arkadaşı olduğunu, her zamanki mekanda buluşma isteğini belirtti, ben de onu uzun zamandır görmediğim için ve yapacak da başka bir işim olmadığı için kabul ettim. Buluştuk, Dünya ne küçük, yanında benim o dönem kız arkadaşımla LİKYA turuna gittiğimizde beraber olduğumuz bir başka bayan arkadaşı var. Onlar da arkadaşmış. Biz oturduk, sohbete başladık.

Bu arada sevgili arkadaşım, iki kız arkadaşının daha bize katılacağını söyledi. Bir süre sonra da katıldılar.

Burada ifade etmek isterim, hayatımda ne GAY ne LEZBİYEN arkadaşım oldu, ne de yaşam / cinsiyet tercihi olanların bulunduğu bar veya benzeri ortamlarda bulundum. Neyse, iki bayan geldi, birisi son derece ERKEKSİ, hali, tavrı, hareketleri neredeyse bir erkek, diğeri ise bir kızcağız. Tanıştık, sohbet ettik, yalnız ben gözlemlemeyi de sevdiğim için sürekli izlemedeyim ve bunu elimden geldiği kadar karşımdakilere belli etmemeye ve onları rahatsız etmemeye çalışarak yapmaya çalışıyorum. Arkadaşıma da soramıyorum, görüntüsel böyle mi yoksa gerçekten mi diye.

Ancak burada söyleyeceğim, en başta garip gelse de yada rastlamadığım, görmediğim bir şey olsa da, davranışları, bakışları, birbirlerine beğenilerine alışıyorsunuz. Ben bir kız arkadaşımı nasıl etkilemek istiyorsam, bakarak, elini tutarak, dokunarak, göz göze şarkı söyleyerek, adına ne derseniz deyin, her şeyi yapıyordu.

Her şey yolunda giderken, eğlenilirken benim anlamadığım bir stres ve bir soğukluk yaşandı. Sonradan öğrendik ki, bu hanım efendinin, yani diğer kadını etkilemeye çalışan Erkeksi arkadaşımızın sevgilisi geliyormuş. Yalnız sevgilisi de kız. Bir süre sonra o da geldi. Masamız, ben, arkadaşım, onun arkadaşı, onun erkeksi arkadaşı, hoşlandığı veya flört ettiği kız ve sevgilisi olan kız.

Bu farklı masada, sohbet ediliyor, içkiler içiliyor, eğleniliyor. Bu arada erkeksi arkadaşımız sevgilisi ile rahat, flörtü ile rahat, bizimle de sohbette. Ben bir erkek olarak bunu aynı masada gerçekleştirmenin ne kadar zor olabileceğini tahmin ediyorum ama bilmiyorum, çünkü yaşamadım. Düşünebiliyormusunuz, bir erkek gibi iki kadının birden ilgisini çekiyor ama flört sevgiliden haberdar, ancak sevgili flörtten haberdar değil.

En başta çok sevgi dolu sarılmalar, keyifler bir süre sonra yerini kıskançlığa bıraktı. Hatta bu o kadar uzadı ki, sonunda kısa bir süre sonra sevgili elini ayağını çekti Erkeksi hanımdan ve 5 dakika sonra kalktı gitti. Sonra biraz müzik, az eğlence (onlar tabi, bizim eğlenmemizi engelleyen bir olay olmadı). Kalktık ve otoparkta herkes evine dağıldı.

Böyle bir geceyi bir çok arkadaşım pek çok defa yaşamış olabilir, ben hayatımda ilk defa yaşadım. Ancak şaşırdığım bu gecenin yaşanması değildi, o erkeksi hanımın iki kadını nasıl kendine bu kadar çekebildiği idi. O bakışmalar, kıskançlıklar, dokunmalar, şarkıların armağan edilmesi hepsi bir farklıydı benim için, televizyonlarda, sinemalarda benzeri olaylar görüyoruz ama yaşamak o kadar farklı ki.

Burada ki her rol kendimi koydum ve izledim. Erkeksi kadın oldum, bir yanımda sevgilim var, belli ki ciddi bir ilişki yaşadığım biri var, ama birde hoşlandığım ve benden çok hoşlanan bir başka kadın var. Belki çok keyifli ama bir o kadarda zorda buldum kendimi. Çıkamadım işin içinden. Sevgili oldum, heyecanla geliyorum, masada bir kadın, gözleriyle sevgilimle sevişen bir kadın hem de, işin kötüsü sevgilim de o kadından hoşlanıyor belli. Başka bir zor durum. Flört oldum, belli ki benden hoşlanan,yanımda olan ama sevgili geldiğinde ikinci planda kalan (haberi olduğunu sanmıyorum) buna rağmen, bakışlarıyla birlikte olmaktan keyif aldığım biri. Zor.

Dolayısıyla boşa koydum dolmadı, doluya koydum boşalmadı. Ve baktım, seyrettim, gözlemledim. Anlamaya çalıştım, ne hissediyorlar, her biri, birbiri hakkında. Bu bir seçim, kişisel tercih, yaşam tarzı belki ama yine de alışmadıysanız ne kabul etmesi, ne yaşaması çok kolay değil. İşin garibi, en başta yadırgasınız bile zaman içinde farkında olmuyorsunuz. Sonuçta yaşayanlar onlar, ne yaşamak istediklerine karar vermişler ve yaşıyorlar. Kime göre doğru veya kime göre yanlış. Ayırt etmek o kadar zor ki.

Özetle bağlıyorum, bu gecem farklıydı, hani AYKIRI bir geceydi. Güzeldi, eğlenceliydi ve öğreticiydi. Biz erkeklerin hani çok sevdiği cinsel fanteziler içinde değerlendirdiği, bir yaşamı gözlerinizin önünde yaşamak ama o kadar farklı ki, seyrettiğiniz veya gözlemlemeye çalıştığınız şeyin içinde cinsellik yok, tam tersi müthiş bir duygu yoğunluğu var. İçinde kıskanma, sevgi, dokunuş var. Tercihleri ne olursa olsun, önemli olan istediğinizi yaşayabilmek. Tanımın da dediği gibi "belli bir ölçüye, sınıra ve/veya kurala uymama durumu" .

Umarım sizler de yaşamdan keyif alıp, yaşamınızı en güzel şekilde yaşamak için uğraş veriyorsunuzdur. Unutmayın sınırları bizler çiziyoruz, kimse çizip bize vermiyor, kim bilir belki AYKIRI yaşamak güzel:)

Sevgilerimle,
09/01/2006