9 Temmuz 2010 Cuma

Sanal Dünya bir Bağımlılık mı?

Bu yazıyı bir zamanlar kendimin de üye olduğu çöpçatan sitelerindeyken yazmıştım (2005), bahsedilen site veya siteler halen mevcut hem de üye sayıları üçe beşe katlanarak devam ediyor, sayıları sanırım yüzün üzerine çıktı, siberalem'ler, yonca'lar, huyuhuyuna, boyuboyuna siteleri...


İnanılmaz bir trafiğin yaşandığı siteler, üye olmak için ödenen paralar ile bugüne kadar geldiler ve eminim daha da artarak devam edecekler.

Umarım keyifle okursunuz :)

Sevgilerimle,
Haluk
24.09.2009
--->
Bu sabah sitede mesajlaştığım bir arkadaşımdan sevindirici bir mesaj aldım. Sevindirici diyorum çünkü yıllardır nette sohbet eden biri olarak hiç böyle bir mesaj almamıştım.

Arkadaşım özetle şunu diyordu "nete okadar çok zaman ayırmaya başladım ki düzenimin bozulduğunu, aileme yeteri kadar vakit ayıramadığımı farkettim ve buna nokta koydum, netten çıkıyorum".

Saygı gösterilecek bir davranış. Net olayı ve nette yapılan sohbetler için bir çok şey söylenebilir.

Ancak bence herkesin kabul etmesi gereken şey, NET BİR BAĞIMLILIK.

Bir sigara bağımlılığı gibi, sizi tahrik eden, evinizde PC ile aynı ortamdaysanız, PC'nin kapalı durmasının çok zor olduğu, işinizdeyseniz, meşgulseniz, işim ve meşguliyetim bitse de hemen kullansam diyecek kadar da kolay vazgeçilmeyen bir bağımlılık. Net ve sohbet bağımlılığı öyle kolayca terk edebileceğiniz bir bağımlılıkta değil.

Peki neden bağımlılık yapacak derecede hayatımıza girdi ve neden vazgeçemiyoruz?

Bence bunun ana nedeni YALNIZLIK.

Burada arayışlar içindeyiz. Kimi arkadaş, kimi dost, kimi sevgili, kimi sohbet edecek birileri, kimi sex partneri ama bir arayış var.

Bu arayışa temel olan da, reel yaşamda ki yalnızlıklar. Yaşamını mutlu ve sosyal geçiren insanların bir çöpçatan sitesine profil bırakması için sizce ne neden olabilir? Tabi, bu çöpçatan siteleri insanların tanışmasına neden olup, genelde de hayal kırıklıkları yarattığı için, insanlar artık netten tanıştıklarını kimseye söylemekte istemiyorlar.

Burası, yani bu site veya benzeri sitelerin bağımlılık yaratmasının altında bir başka nedende, MERAK ve GİZEM.

Şimdi, düşünelim, ben akşam siteye girdim, profilleri inceliyorum. Sadece 1 kişiyi mi beğenip mesaj atıyorum, yada böyle yapan var mı acaba?

Sanmam, en az sekiz on kişiye mesaj atıyorsunuz (burada profil okuyup mesaj atmaktan bahsediyorum, yoksa copy/paste ile bir günde 200 mesaj atan arkadaşlarımdan bahsetmiyorum). Şimdi ertesi gün benim için bir merak, içimde o sabırsızlık var, acaba kaç kişi okudu, kaç tanesi yanıt verdi, kaç kişi benim profilimi okudu ve mesaj attı. Yani evde veya işte PC'nizi açtığınızda ve o siteye girdiğiniz anda ki adrenalin dereceniz sizin ne kadar bağımlı olduğunuzla direk orantılıdır.

Sonrası mı:)

Sonrası ise ya tam bir hayal kırıklığı veya orgazmı andıran bir sevinç. Hele ki, çok keyf alarak ve isteyerek birisi veya birilerine mesaj atmış ve o kişiden yanıt alabildiyseniz (tabi burada da o kişinin erkek veya porfilden farklı birisi çıkma olasılığı her zaman var:)))))). Sonuçta bunu yaşamak istiyorsunuz.

Bu yüzden bu bağımlılığı atlatabilmek çok kolay değil. Yanılıyorsun, bu senin için böyle, başkaları veya benim için hiçte öyle değil diyebilirsiniz, ben de zaten kendi görüşlerimi aktarıyorum, kimseyi itham etmiyorum....ve BAĞIMLI olduğumu asla inkar etmediğim gibi, ben bundan keyf aldığımı açıkca söylüyorum......

Sevgilerimle