9 Temmuz 2010 Cuma

Minik Mutluluklar ...

Pazar günü Pınar ile birlikte Ortaköy'den yürüyüşe başladık, planımız Arnavutköy'e kadar yürümek, orada bir çay içip geri dönmekti.


Kuruçeme'ye yaklaşırken etrafta o kadar çok balık tutan vardı ki, canım bir an da balık ekmek istedi, hani eskiden küçük balıkçı teknelerinde hemen yapar elinize tutuşturular, soğan da kenarda olur, hele Eminönü iskelesinin orada tadına doyamazdıız.

Düşüncemi Pınar ile payaştım, hadi o zaman gidelim yiyelim dedi, e ama dedim, artık balık ekmek yapan tekneler kaldı mı? gel gel ben sana bulurum dedi.

Kuruçeşme'den atladık bir otobüse, Hisar'ın yolunu tuttuk, ben hala bir yerlere tekne var galiba bildiği diyorum, yok bildiği tekne falan yok, Hisar'da girdi bir balıkçı lokantasına (ÇAPA), bize dedi iki tane ekmek arası balık, biraz da soğan, adamlar hay hay dediler, o mezgit, ben uskumru seçtim, 10 dakika sonra ekmek arası balıklarımız hazırdı, maliyeti mi 14 TL, oradan büfeye gittik, iki tane bira aldık, hepsi hepsi gedi bize 20 TL'ye.

Sonra gidip deniz kenarında bir banka oturup afiyetle yedik.

Şimdi bunu neden yazdım?

Eğlenmek ve güzel zaman geçirmek için ille çok para harcamanız gerekmiyor, bunu istemeniz yeterli. Bizim toplam 20 TL'ye deniz kenarında bir bankta oturup yediğimiz ekmek arası balık menüsünü, 10 metre arkamızdaki bir lokantada da yiyebilirsiniz, sanırım minimum 50-60 TL ödersniz, alkol varsa daha da fazla, deniz aynı deniz, hatta daha uzak, arada arabalar geçiyor, siz çok daha ucuza hem de denize sıfır ve aynı havayı teneffüs ederek yiyorsunuz.

Arabanız mı yok, dert değil, 1.5 TL ye otobüs sizi kapısına kadar götürüyor, otopark derdiniz yok, alacaksanız alkol sorunu yok.

Aynı şeyi hep Ortaköy içinde vermişimdir, aynı deniz ve manzara için 10 15 TL ödeyerekte eğlenebilir, vakit geçirebilirsiniz, 100 200 TL vererekte.

Önemli olan kendinizi mutlu etmeniz, olmayanlarınızla kendinizi mutsuz edeceğenze, olanlarınız ile mutlu etmenin yollarnı aramalıyız.

Ben Ortaköy'de yaşadığım için görüyorum her gün, oraya gelip iki bira alıp sahilde ayaklarını sallandıran da var, arkada kafelerde onarca para verip oturan da var. Aslıda manzara, hava, atmosfer herkes için aynı.

O yüzden diyorum ki, olmayanlarınız size hiç bir zaman engel olmasın, eğer içiniz istiyorsa kendinizi mutlu edecek ortamı mutlaka yaratırsınız, bahane aramak işin en kolayı.....

Sevgilerimle,
Haluk
13.09.2009 21:00