9 Temmuz 2010 Cuma

Sanal Dünya Özgürlüğü ...

Sanal ortamda özgürlükler konusunda değişik fikirler var. Aldığım görüşlerden birisini aşağıya kopyaladım.


".........benimki öneri degilde birazcık merak sanal arkadaşlıkların özgürlük sınırı ne olmalı yada ne olduğu bir arkadaşın yorumunu okudum. Benim katılmadğım bir yorum gerçi -- O an dedim ki dur bir dakika; sen ne için buradaydın? Rahatlamak için değil mi kendini niye geriyorsun ki, iletişimi sürdüren sensin kestiğin anda biter. Karşında bir makine var ve onun arkasında da seni tanımayan biri, o kişi gerçekte olsa kaygında haklısın ama değil, o yüzden kendini bari burada rahat bırak, burada toplum kuralları değil senin kuralların işliyor---. Bu sizce sanaldaki bencillik ve yalnızlaşmanın sanaldaki versiyonu değilmi? İnsan reeldede aynı şekilde kendine döndüğü zaman bunları gerçekleştirebilir. Bunu başaramayanlar sanalda tatminmi ediyorlar kendilerini.. Şöyle düşünüyorum insan iletişimi sanalda daha kolay sanırım insanın bireysel özgürlüğü sohbet edip etmemek istemesi bir tuşla sınırlı ..ben onu anlıyorum......"

Özgürlüğün sınırı tabiri bana çok itici geliyor. O zaman biz özgürlüğü tam bilemiyoruz. Burada ideolojik konuşmuyorum, tabiki özgürlüklerin sınırı var. Ben nasıl istiyorsam davranamam, giyinemem, yiyemem, yaşayamam. Ancak bu özgürlüklerin sınırlanması demek değil bence.

Bunlar ülkelerin ve o ülkede yaşayan toplumun kuralları. Bunlar içinde kesinlikle uymanız gereken kurallar var, esneteceğiniz veya hiç uyamayacağınız kurallar var.

Şimdi Suudi Arabistan'a gidip, ben sokakta etek ile dolaşacağım, özgürüm diyemezsiniz, özgürüm ben bana karışmayın bu anlamda son derece geçersiz. Bunun gibi sayısız örnekler vermek mümkün. Önemli olan yaşadığınız toplum kuralları ile sizin kendi kurallarınızı örtüştürebilmek.

Bu örneği bazen veriyorum, ben Ortaköy 'de oturuyorum, evime kim isterse 24 saat girer çıkar, evime erkek arkadaşım da gelir, bayan arkadaşım da gelir, parti de veririm. Ancak bunları belki Fatih'te otursam yapamam. Orasının kurallarına ters olabilir. Ama ben Fatih'i seçmedim, kendi kurallarımın geçerli olduğu, daha özgür olabileceğim ve hissedebileceğim bir yeri seçtim. O zaman ben kendi kurallarımı yaşadığım yere göre uyarladım veya uyarlanmış Ortaköy özgürlük kuralları beni tatmin ettiği için ben burada yaşıyorum.

Bu reel dünya kuralları, ama sanal dünya da bu kurallar yok, ülke yok, toplum yok, din yok. Burada bir anayasa yok. Burada hiç bir kural olmadığı gibi, sizi engelleyebilecek ve zorlayacak bir merci de yok. Burada her şey sizsiniz. Anayasa sizsiniz, polis sizsiniz, ceza veren de sizsiniz, mükafatlandıran da.

Her gün, her saat, farklı kimlik, farklı cinsiyet, farklı vatandaş olabilirsiniz. Hepsi elinizin altında, bir mail veren siteye girip 50 tane mail adresi alıp, 50 değişik kimlikle insanlarla sohbet edebilrisiniz. Canınız ne olmak istiyorsa o olursunuz, bazen müşfik bir anne veya baba, bazen bir sokak kadını veya jigolo. Bazen İstanbul'da yaşarsınız, bazen Avustralya'da. Hatta bazen kadın, bazen erkek olabilirsiniz. Bütün bunların hepsinin kontrolü sadece sizde. Basit klavye, bir monitor, bir PC ve modem bağlantısı., tüm gereken bu.

Kimi zaman geyik yapmak hoşunuza gider, kimi zaman derin sohbet. Kimi zaman fıkralar dinler anlatırsınız, kimi zaman hikayeler okur hüzünlenirsiniz. Daha teknolojikseniz, kimi zaman görerek sohbet edersiniz kimi zaman telefonla.

Sonu yok, özgürsünüz burada. Kime ne kadar zarar vereceğinizi bilemeyecek ölçüde hem de. Burası o kadar sizi bağlar ki, bu özgürlük size o kadar hoş gelir ki, buradan kopamazsınız. Aslında gizem, bağımlılık diyoruz ya, değil, bence burası özgürlüğün sizde yarattığı adrenalin. Ben nette, kim ne isterse bulabileceğine inananlardanım. Tek sorun ne aradığını bilmek:)

Burasının özgürlüğünü, kendini mutlu ve keyifli yapmak için kullanan, bilgisayarı kapattığın da bugün de çok güzel geçti diyebileceğiniz, hayatıma iyi ki aldım, soktum, sevdim diyebileceğiniz güzellikler yaşamanızı diliyorum...........

Sevgiler