9 Temmuz 2010 Cuma

Bir pasta, iki mum ...

Aşağıdaki yazımı 2007 senesinde yazmıştım, Ortaköy'de herzaman gittiğim Cheesecake'de yanımdaki masada yaşanmıştı, geçen gün Pınar ile Cheesecake'de buluştuk, sanırım 31 Mayıs Pazar günü, aklıma bu yazdığım yazı ve o minik pasta geldi, ben de ona böyle minik bir sürpriz yaptım :)))


Umarım yazımı beğenirsiniz..

Sevgilerimle,

Haluk
-----
Bu akşam ikinci defa karşılaşıyorum.

Bir tanesi Ağva'daydı. Yan yana yatan genç bir çiftti. Çok belliydi ki sevgiliydiler.

Bu akşamda öyleydi.

Bir masa, bir çift, ince dilim bir pasta, üstünde bir mum.

Özel, kişiye özel, sadece sevdiği ile paylaşılan.

Farklı bir mutluluk, bir sürü insana ile değil,sadece onunla, birlikte olduğu ile, belki sevdiği ile, ama özel, kişisel.

Herhalde çok farklı bir duygusallık.

Çaktırmadan izliyorum...............

Bir sarılış, hani kalabalığı önemsemeyen, nerede olduğunun, çevrende kimse olmadığının keyfinden kaynaklanan bir sarılış.

Sonra etrafına bakarak ama korkmayarak gelen bir öpücük.

Hani seni ne kadar sevdiğimi biliyor musun diyen tarzda, bunu benim için düşünmen ne kadar güzel diyen bir öpücük. Hani her şeye değer bir öpücük. Öptün mü veya öpüldün mü anlayacağın, sonsuza kadar yorum yapacağın bir öpücük.

İyi ki varsın, iyi ki benimsin öpücüğü.

Kısa süren, belki saniyelik, belki anlık ama o pasta ile öyle örtüşen ki, yeri gelip yaşamını bile riske edebileceğin bir şey.

Yaşayana anlatsan anlayacağı ama yaşamayanların asla anlayamayacağı bir şey.

Bir minik pasta, üstünde bir mum ve sadece iki kişi.

Bu her zaman olmaz, olmuyor da zaten.

Çok güzeller, şıklar, yakışmışlar.

Nice mutlu yıllara, nice mutlu senelere.........