9 Temmuz 2010 Cuma

Sohbet arkadaşımız

Kesinlikle cep telefonumuz hayatımızın artık değişmez bir parçası. Dün Ortaköy'de arka arkaya bir kaç enstantane oldu, onları sizinle paylaşmak istedim.


Öncelikle, bir yere yalnız gidip oturduysanız arkadaşlarınız, aileniz, sevgiliniz kesinlikle bu durumdan çok hoşnut oluyor, çünkü aramadığınız, sormadığınız, aklınıza gelmeyen herkesi o anda arayacağınız tutuyor. Yalnız kalmaktansa o anda telefonla sohbet etmek sizi de sıkıntıdan kurtarıyor.

Dün akşam Ortaköy'de Cheesecake'de Eray'ı beklerken aynı zamanda çevremi de dikkatle gözlemliyorum. Yalnız olan kız veya erkeklerin hemen hemen hepsi dakikalarca telefonla konuşuyor, ama inanın öyle böyle değil, sanırsınız ki oraya o telefon konuşmalarını yapmak için gelmiş.

Yanımdaki masaya genç bir kız oturdu, daha otururken telefonla konuşuyordu, siparişini menüyü göstererek verdi, yani sipariş verirken dahi kapatmadı telefonu, sonra bütün yemek boyunca ve sonra içtiği kahve zamanı dahil yaklaşık kırk beş dakikada inanın en az on onbeş kişi ile konuştu, sonra parasını ödedi ve gitti. Bu süre içinde hiç aranmadı, hepsini kendisi aradı.

Bir başka masada yine bir kız ( sanırım kadınlar daha çok konuşuyor bu durumlarda ) zaten Eray gelmeden önce konuşmaya başlamıştı, daha sonra Eray geldiğinde onun bile dikkatini çekmiş, geldiğimden beri telefonla konuşuyor abi dedi, dedim o senden önce başlamıştı, hala devam ediyor :)

Bir diğer enstantane de hemen arkamda Çaydanlık'ta oturan bir çift arasında yaşandı, arkam dönük olduğundan göremiyorum ama ses tonları yükseldiğinden çok rahatlıkla duyuyorum. İlk duyduğum ses adamın sesiydi, sonra olay şöyle devam etti.:

Adam - Sen çocuk mu kandırıyorsun?
Kadın - Saçmalama, al bak istersen, mesaja, neden problem yaratıyorsun ki?
Adam - Eğer saatlerce mesaj yazmaya geldiysen beni neden çağırdın?
Kadın - Ne saatleri ya saçmalama, bir şey sormuş ona cevap yazıyorum, oku istersen
Adam - Bırak Allah aşkına, okumuyorum, lanet olsun sana da, mesajına da....

Sessizlik, sonra adam hesap istedi ve kalktılar, kalkarken arkalarından baktım, eli yüzü düzgün iki adet güzel insan, neden bu kadar sinir stres oldular. nedeni belli, muhtemelen kız kafasını gömdü telefona harıl harıl mesaj yazıyor ve buna ayrıdığı süre belli ki yanındakine ayırdığı süreden fazla, adam da buna kızmış. Ama kıza göre bu normal...

Adama çok kızamadım, çok haksız değil, ben de bir kez bir arkadaşımla yemeğe çıkmıştım, ortam harika, ama gelin görün ki, arkadaşımın telefonu normal bir telefon değil, sanırsınız ki danışma hattı. Abartısız iki saat süren bir yemek zamanının en az bir saatini telefonda geçirdi, ve her telefon konuşması bittikten sonra kibarca gülümseyerek, ya kusura bakma denmesi sizce sizin kızgınlığınızı geçirebilir mi?

Ben bu telefon olayına gerçekten fena takıldım, müthiş bir saygısızlık olarak görüyorum, o anda sizinle birlikte olan kişi sevgiliniz, anneniz, babanız, arkadaşınız olabilir, o zamanı siz ona ayırmışsınız, eğer çok mühim, acil bir şey yoksa o zamanı onunla paylaşmalısınız, belki çok katı ama benim fikrim bu.

Cep telefonu bir sohbet aracı olmaktan çıkmalı......

Sevgilerimle,
Haluk