13 Temmuz 2010 Salı

Refarandum .......Temel ve Paul & Shark :))

12 Eylül'e yaklaşırken yazdığım bu yazıyı tekrar paylaşmakk istedim ....

12 Eylül'de refaranduma gidiyoruz, ne için? Anayasa değişikliği için..

Peki referandum neden yapılıyor? Çünkü, bizlerin oyuyla oraya seçilmiş olarak gelen milletvekillerinin oluşturduğu TBMM tarafından hazırlanan Anayasa değişikliği için yeteri sayıda kabul oyu alınamadığı için. Yani bu insanlar kendi aralarında Anayasa'mızın nasıl olacağına karar veremiyorlar ve diyorlar ki biz bir türlü anlaşamadık, siz oylayın şu değişiklikleri.

Anayasa'da değişen maddeler neler, neleri oylayacağız, kim oyladığı şeyin ne olduğunu bilerek oylayacak, bu pek belli değil. Olay yine aslında Anayasa'daki değişikliklerin getireceği artı ve eksilerden ziyade, siyasi partilerin halkın gözündeki değerini ve skorunu gösterecek, burası çok belli.

Benim anlamadığımsa, bugün Demokrasi çığlığı atarak refaranduma EVET diyeceğini ifade eden kesimin, bunu 12 Eylül'e bağlaması, anımsayalım, 12 Eylül darbesinden sonra 1982 senesinde yapılan Anayasa oylamasının sonucu neydi, %91 Evet, %9 Hayır. Kim oyladı? Halk. Neyi oyladığını bile bilmeden, %91 oy oranını Evet çıkartabilmeye demokrasi demek sanırım biraz hayalcilik olur.

Bugün siyasi partiler var, AKP oy oranı ile oldukça ileride, CHP ve MHP ve diğer partiler de geri kalanı paylaşıyor. Refarandum'un sonucunu belirleyecek oy atımı neye göre yapılacak? Halkımızın anayasa bilgisine dayanılarak mı, yoksa partilerimizin durumuna göre mi?

Ben burada AKP'nin çok büyük bir risk aldığını düşünüyorum, çünkü tek başına bir parti, gerçek anlamda 12 Eylül'deki olağanüstü durumlar olmadan, %50 üzeri EVET çıkarabilirse, bence artık AKP konusunda kimsenin söyleyeceği bir şey kalamaz, daha doğrusu AKP demeyeyim, Türk Halkının AKP'ye yakınlıği ve beğenisi konusunda demek daha doğru olur.

Eğer HAYIR oyu çok çıkarsa, AKP için gerçekten büyük sorunlar başlayacak diye düşünüyorum. Mutlaka kendilerini savunacak bir takım gerekçeleri olacak, ama yine de muhalefetin çok sert söylemleri ile karşılaşacaklar ve seçim öncesi bu AKP'ye oldukça darbe vuracaktır. Muhalefet çıkan sonucu Anayasa değişikliği istemeyen bir Türkiye diye değil, AKP'nin istenmediği bir Türkiye olarak yorumlayacaktır. Ancak bu durumda bile HAYIR oyunun yüzdesi çok önemli.

Sonuçta, bu Anayasa değişikliklerinin ne getirip götürdüğü halkımız tarafaından bilinmeden oylama yapılacaktır. Zaten incelediğinizde dahi neler geliyor, gidiyor dediğinizde bunları anlatabileceğiniz ve anlayabilecek genel oy veren kitlesi anladığı maddeler üzerinden oy vermeyecektir. Toplam Anayasa paketini oyladığımız için, çok demokratik maddelerdahi olsa, genelinde neler olacağını halkımızın bilinçli oylayacağını sanmıyorum.

Bu değişiklik madde madde yapılabilse ki oldukça zor, bazı maddelerin gerçekten değişiminin artı değerler getireceği çok açık ama bu haliyle bir siyasi partinin diktatöryasını kurma girişimi gibi algılanması çokta uzak bir tahmin değil. Özellikle bağımısız yargı oranlarındaki seçimlere siyasetin karıştırılması oldukça sıkıntılı sonuçlar doğurabilir.

Özetle, benim oyum HAYIR.

Sabah okudum, Paul'e soralım demiş Fatih Altaylı ama Paul siyasete karışmayı red etmiş :) Demek ki artık bize de bir Paul gerekiyor :) Bizim ticari zekaya sahip insanlarımızın çok yakında Paul'e karşılık bir Temel çıkaracağiına inanıyorum. Neden mi? Kısaca bir fıkra ile bitireyim :)))

Temel bir gün arkadaşlarına;
- Yakında demiş, bir butik açıyorum.
- Harika Temel demişler, adını ne koyacaksın?
- Temel ile Hamsi demiş, Temel
- Nasıl ya demiş arkadaşları, öyle butik adı olur mu?
- Olur tabi demiş Temel, Paul ve Shark nasıl oluyor?

:)))) Sevgilerimle,
Haluk
13.07.2010 11:30