9 Temmuz 2010 Cuma

Ortaköy'e aşığım ...

Sabah kuş sesleri ile uyandım, aslında her sabah kuş sesleri ile uyanıyorum ama nedense bu sabah sanki daha çok cıvıldıyorlar.


Yatağımdan kalkmadan yatak odası camından biraz gözüken Boğaz Köprürü trafiği ve yeşilliklere, çiçeklere baktım, bugün bir yazı yazacağım dedim kendi kendime, konusu da Ortaköy olacak.

Kalktım, banyomu yaptım, traşımı oldum, giyindim, dünden kalan takım elbisemi bir torbaya koydum, arabamın anahtarını, telefonumu cebime koydum, kapıyı kilitledim ve asansörü çağırdım.

“Günaydın Haluk abi, hayırlı işler” Kapıcımız Metin, beni ilk güleryüzle uğurlayan oldu, " Günaydın Metin’cim, sağol, sana da “ dedim ve asansöre bindim. Arabama gitmeden önce hemen karşı caddede ki Kuru Temizlemeci Mustafa abinin yanına uğradım, yanımdaki torbayı kendisine bıraktım, 60 yaşlarında dünya tatlısı birisi Mustafa abimiz. Onun da hayırlı işler evladım duasını aldıktan sonra arabama geldim, bindim ve işe geldim.

Bütün gün işimde koşturduktan sonra evime, Ortaköy’üme doğru yola çıktım. Arabayı otoparka park ettikten sonra, eve çıkmadan sahile inmeye karar verdim.

Sol kolda Berberim Tamer ile karşılaştım.

“ Gel bir çay ısmarlayayım yakışıklı abim “ Tamer’in her zamanki misafirperverliği, teşekkür edip yoluma devam ettim. Karşı caddeye geçtim.

Bakkalım İrfan abinin yanından geçerken, İrfan abinin “ Haluk, üzülmeyin seneye de siz şampiyon olursunuz “ lafını yemekten kurtulamadım. Hemen onun yanında Emlakçı Tarcan “ Neyse biz kupayı aldık, ne yapalım Haluk, yenemedik ki şunları “ yorumuna gülerek yoluma devam ettim.

Biraz ileride Aysu Börek çalışanlarından küçük Emrah yolumu kesti “ Ah be Haluk abi, hiç değilse Şampiyonlar Ligine gidebilseydik, abi gel bir çay iç “. Teşekkür ettim sevgili Emrah’a.Yürümeye devam ettim. Tekel bayisi İhsan abiye kadar geldiğimde, selam verip geçecekken “ Ne o, tebrik yok mu, zaten siz cimbomlular böylesiniz “ yorumuna da gülümseyerek sessiz kaldım.

Ortaköy meydana az kalmıştı ama daha önünden geçeceğim Kumrucu Mehmet ustam vardı, her zamanki güleryüzüyle, sonra koyu fenerbahçeli Özen Kokoreç sahipleri Murat ve Mehmet kardeşler, sonra hemen çaprazda Yemen Ocakbaşı’nda Bayram usta.

Meydana geldim, daha yürüyemeden Maya kumpirden Cemal bağırdı “ Haluk abi, kumpir vereyim mi? “ Sağol diyerek onu da geçtim. Bekri’den Yavuz’u sollayarak Cheesecake’e gelip oturdum, Sabri ve Naci hemen dibimde bitti. “ Rakı mı vereyim abi şarap mı?”

Akşamı Cheesecake’de geçirdim, boğazı, insanları, kuşları seyrettim ve oradan barların olduğu yere doğru yürüdüm. Ceneviz Kahvesi’ni kapısındaki Muammer’i öperek, yukarı çıktım. Cemil ve barmen Gökhan’la sohbet ederken canlı performans gösteren Cem’i dinledim. Saate baktım, geceyarısına geliyodu.

Geçerken Patika balık restorandan Murat ve Ercan’la sohbet ettim, eve doğru yürümeye başladım. Nöbetçi Manavımız Ayhan abiden erik ve kiraz aldım.

Baktım DVDcim Hasan dükkanı kapamak üzere, akşam alış verişi bir iki DVD aldım.

Evime geldiğimde bütün bu insanları düşündüm.

Berberimden kasabıma, manavımdan kafeme, bakkalımdan barıma kadar onlarca insan. Bu insanları her gün görüyorum. Her gün benzeri selamlaşmaları sohbetleri yapıyoruz.

Düşündüm de, bütün bu insanları tanıdığım bütün alanı ben yürüyerek 15 dakikada geziyorum, evimden meydana. Her gün gülen yüzler, sohbet ettiğim insanlar, hizmet aldığım insanlar. Onlar beni, ben onları tanıyorum. Sanki burası İstanbul değil, minik bir köy, evet adı da Ortaköy.

Bir sitede otursam kaç kişiyi tanıyabilirdim diye düşündüm. Bu alış veriş yaptığım insanlardan kaçını tanırdım, kaçıyla siyaset, spor muhabbeti yapabilirdim.

Ortaköy’e gelmeden evvel, oturduğum mekanı düşündüm, büyük alış veriş merkezleri dışında kaç defa bakkaldan, manavdan bir şeyler aldığımı düşündüm. Bakkalın adını bile anımsayamadım.

Sonra hani vardır ya, çok iyi ettim diye düşündüğünüz anlar. Onlardan birisini yaşadım, yatağıma giderken, gülümsüyordum. İyi ki Ortaköy’deyim dedim. İyi ki bu insanlarla yaşıyorum. İyi ki çevremde sevdiğim ve sevildiğim insanların içindeyim, bire bir, yüz yüze.

Sonra yatağıma yattım ve gülümseyerek uydum.

Sevgilerimle,

Haluk

16.05.2007 10:05