9 Temmuz 2010 Cuma

Sanal Dünya dediğin ....

kim ne derse desin, internet için ne düşünürseniz düşünün, bir e-mailiniz varsa, herhangi bir sohbet programı kullanıyorsanız, herhangi bir navigasyon aracıyla girip surf yapıyorsanız, hayatınızda bir kere bile bir tavla, okey, kingi bu ekranda oynadıysanız siz bir sanal dünyalısınız.


sanal dünyalı olmanın cazibesini yaşadıktan sonra da terk etmeniz hiç kolay değildir.

reel dünyadan çok farklı bir dünyaya ve zaman içinde bakış açılarına sahip olursunuz, reel dünyadan çok farklı noktalarda olursunuz, sanal dünyalı olunca aslında diğer dünya milletlerinden farkınız da pek olmaz.

çünkü sanal dünyada herkes eşittir, zengini fakiri, genci yaşlısı, kadını erkeği, zayıfı şişmanı yoktur sanal dünyanın, lisan biliyorsanız sadece biraz daha zenginleştirebilrisiniz ama aynı lisanı kullandığınız bir sürü insanı da bu ortamda bulabilirsiniz.

sohbet ettiğiniz kişi alt kapı komşunuz da olabilir, papua yeni ginede oturan biri de.

paylaşımlar sayesinde hayatınızda hiç gitmediğiniz yerlerin fotoğraflarını görür, bilgi paylaşımları yaşarsınız.

bunla da kalmazsınız, reel dünyadaki yalnız ve asosyalken, burada reytingi çok yüksek birisi de olabilirsiniz, isterseniz kadınken erkek, erkekken kadın olursunuz.

kontrol tamamen sizdedir, zaten sizi bağımlı kılan da bu kontroldür, herşey sizin beyninizde ve elinizle kontrol ettiğiniz koskoca dünyaya açık mouse ve ekrandadır, kullandıkça keşfeder, keşfettikçe de seversiniz.

sanal dünyalı olmak bazen sizi o kadar kendine bağlar ki, birden reel dünyayı unutur hatta farkında olmadan mukayese yapmaya başlarsınız, nerede daha mutlusunuz?

reel dünyada yaşadığınız stresleri, kaprisleri, sıkıntıları burada unutmaya başladıkça içine kapanırsınız, farkında olmadan dostlarınızdan, arkadaşlarınızdan uzaklaşırsınız, evdeki dünya size daha cazip gelmeye başlar.

eşinizle, sevgilinizle, iş arkadaşınızla, kankanızla, ailenizle yaşadığınız sıkıntıların ardından hemen bu dünyaya adım atarsınız, kendinizi daha iyi hissedersizini, çünkü burada tek siz varsınızdır, ne yapacağınız ve yapmak istediğinizi bir tek siz bilir ve siz uygularsınız, yaptığınız veya yapacağınız hiç bir şeyden dolayı kendinizi sorumlu hissetmezsiniz, hatta daha ilei gider bastırılmış duygularınız varsa onları bile burada yaşarsınız.

sonuçta öyle bir noktaya gelirsiniz ki, sanal dünya sizin için vazgeçilmez olur, işte tehlikenin başlangıç noktası da bu olur, vazgeçilmez olduğunda, terazinin bir kefesinde sanal dünya varsa, diğer kefesini doldurmak çok güçleşir, ikilemler, paradokslar yaşamaya başlarsınız.

sanal dünyamızı sevsekte, kontrollü kullanım şarttır, aksi takdirde asosyalleşme adına öncelikle kendi adınıza büyük hata yapmış olursunuz .

sanal dünyalı arkadaşlarımın dikkatine sunmak istedim, reel dünyamızın terazinin kefesinde herzaman ağır basması dileğimle çok sevdiğim ve patenti bana ait olan bir sözle noktalıyorum

sanal dünyada ki realite mi, reel dünyada ki sanallık mı?

sevgilerimle,

haluk

17.03.2009 10:30