9 Temmuz 2010 Cuma

Lise aşkları ...

Geçenlerde 2006 senesinde yazdığım bir yazıyı burada sizler ile paylaşmıştım, konuyla ilgili sevgili arkadaşlarım yorumlar yaptılar, yorumlardan birisi de şöyleydi;




“….Lise aşklarında bana göre yaşanır böylesi kabus mesaj trafiği :) …..”



Bu yorumu okuyan bir başka arkadaşımın bana yazdığı mesajı sizler ile paylaşmak istiyorum



“….Her konuda bir şeyler var ama ben şu insanların tekrar çocuk olabilsem keşke tekrar lisedeki hayatımı yaşayabilsem diye hayıflanırken. Karşısındaki insanlara Lise aşıkları gibi davranıyor çocukça davranma gibi tabirleri hakaret manasında kullanması hatta daha beteri de karşısında bunu dinleyenin bunu çok ağır bir hareket olarak alması üzerine bir yazı yazarsan valla beni ne mutlu edersin anlatamam....



Ben liseli aşık olmak istiyorum, ben tekrar kimseyi umursamadan kim ne der bakmadan bir köpeğin kuyruğunu kovalamasına sokak ortasında kahkahalarla gülüyorum. Ha bundan nefret edenlerden de nefret ediyorum.



Birde mesaj yazısında liseli aşık gibi tabirini hakaret olarak kullanan arkadaşınız kim bilmiyorum ama öncelikle onu kınıyorum. Mesajları size atan hatun pimpirikli kendine güveni olmayan bir deliymiş, liseli aşık değil iletirseniz uygun bir dille kırmadan buna da çok sevinirim...



Bendeniz yani liseli aşık; hala çocuk olan ben yazınla sevinmeyi bekliyorum…”



Bu mesajı alınca kendisine döndüm ve sipariş üzerine şimdiye kadar hiç yazı yazmadığımı söyledim ve söz verdim, bu konuda ilham perim gelince mutlaka yazacağım sözü verdim, gelen yanıt yine son derece espriliydi, onu da paylaşmadan geçemeyeceğim :)



“….Tamam ama ben büyümeye karar vermeden önce olursa çok sevinirim….”



Aslında bu yazıyla arkadaşımın isteğini de yerine getirerek uygun bir dille kendisini kırmadan ilettiğimi düşünüyorum.



Gelelim Liseli aşklara, çok doğal olarak lise dönemimizde hatta gelin ona lise dönemi demeyelim, ergenliğimizi yaşadığımız, kadın ve erkek olduğumuzu anladığımız ve daha fazlasını merak ettiğimiz dönem diyelim. Öyle ya, aşk denen bir şeyleri duymuşuz ama yaşamamışız, heyecanla ilk aşık olacağımız insanı beklediğimiz bir dönem.



Gerçi benim dönemim deki lise aşkları ile şimdiki dönemim lise aşkları ne kadar benzer o da tartışılır ama metropolleri bir kenara bırakın, bir çok ilçe de hala aynı yaşandığını düşünüyorum.



O dönem öyle bir dönemki, hem duygusal hem cinsel gelişmenin eşiğindesiniz, hiçbir şey yozlaşmamış, yaşayacağınız her şeyin sizin için bir önemi var, ilk aşkını unutan veya o an hissettiklerini unutan var mıdır aramızda? Sanmıyorum..



O an öyle bir anki, hayatınız o olur, onu düşünmeyi seversiniz, onun yaptığı her şeyi seversiniz, yaşadığınız her an sizin için bir düş gibidir, paylaşımlarınız miniciktir belki ama size dağ gibi gelir. Arkadaşlarınıza ondan bahsetmek, onunla olduğunuzu bilmek, onun sizin sevgiliniz olduğunu bilmek size müthiş haz verir.



Düşünsenize bir an, hayatınıza kabul ettiğiniz, hayalini kurduğunuz ilk erkek veya ilk kız. Bunun siz de yarattığı heyecan, yaşamınızda ki değişimler.



O yüzden gerçekten o dönem aşkları çok masum olur, sevgi önde gelir, yaşadığınız aşkın, sevginin içinde menfaat olmaz, onunla teneffüslerde görüşmek veya okul çıkışında birlikte yürümek, belki minik temaslar ve küçük, heyecanlı öpüşmeler.



Lise aşkları masumdur, yaşadığınız coşkuyu size yansıtır, mutluysanız ve keyfiniz yerindeyse dünyanın en mutlu insanı sizsinizdir.



Büyüdükçe, geliştikçe, olgunlaştıkça bu masumiyet yerini farklı beklentilere terk eder. Lise aşklarınız da beklentiler hep sevgi üstünedir, ama daha sonrasında sizde, karşınıza çıkan kişilerde, çevrenizde, ailenizde, arkadaşlarınızda oluşan ve gelişen olaylar sizin yaşamınızı etkilemeye başlar. O masumiyet yok olur, kalbiniz o pırpır uçuşunu bırakır. Kimi zaman çok mantıklı hareket eder, kimi zaman da aşırı duygusal olup hata üstüne hata yaparsınız.



Her ilişkiniz de aynı masumiyeti arar ama bulamazsınız, o yüzden belki liseli aşklar deyince hepimiz bir duraksarız, kaç yaşında olursak olalım, o anlar gelir gözümüzün önüne, yaşadıklarımız.



Belki de o yüzden arkadaşım bu kadar hassas düşünmüş, o içindeki liseli aşık modunu ve masumiyetini özlemiş. Açıkçası bunu özlemeyen var mı acaba diye de sormak isterim.



Sevgilerimle,

Haluk



7.3.2009 09:30