25 Temmuz 2011 Pazartesi

Bizim de muayyen günlerimiz varmış !!!!

Bir yaşıma daha girdim.

Geçen akşam Pınar ile sohbet ederken, konu bir yerlerden kadınların muayyen günlerindeki değişimlere geldiğinde, Pınar, " e sizde de var ama farkında değilsiniz " dedi. Birden Nasıl Yani oldum, erkekte muayyen gün kavramı şimdiye kadar hiç düşünmediğim bir kavramdı.

Evet diye devam etti Pınar, sizde de var ama siz farkında değilsiniz. Bunu dedi OSHO'nun yazdığı kitapta okudum.

Konu ilgimi çekti, öyle ya bu yaşıma kadar duymadığım ve olmasına bile ihtimal vermediğim bir durum, sabah dedim araştırayım bakayım internette bu konu ile ilgili bilgi bulabilecek miyim?

Biraz evvel buldum o bilgiyi, gerçekten OSHO Bey bu konuyu işlemiş.

OSHO'nun Beden ile Zihni Dengelemek adlı kitabının 14. Bölümü İçine kapanık Hissetmek kısmında bu konu işleniyor. Linki vereceğim, oradan detayları okumak isteyen okur, ancak erkekler ile ilgili olan bölümü hiç dokunmadan aynen almak istiyorum.


Bugünlerde modern zihniyette – özellikle yeni nesilde – çok yanlış bir düşünce oluşuyor, buna göre insan hep açık, hep sevecen olmalı. Bu bir tür işkence, yeni bir baskı çeşidi, yeni moda bir şiddet yöntemi. Buna hiç gerek yok. Sahici bir insan güvenebileceğin insandır. Kederliyse gerçekten üzgün olduğuna inanabilirsin; o gerçek bir insan. Kapalı ise buna da güvenebilirsin. Bu bir meditasyon yöntemidir – kendi başına kalmak istiyordur. Dışarı çıkmak istemiyordur; iç muhasebe yapmaktadır. İyi! Gülüyor ve konuşuyorsa, ilişki kurmak, kabuğundan çıkmak ve paylaşmak niyetindedir. Böyle birine güvenebilirsin.
O yüzden zihninin bedenine bir şeyler dayatmasına izin verme. Bırak varlığın dilediğini yapsın ve beyin de ona hizmet etmekle yetinsin. Ama beyin hep yöneten olmak istiyor. Ben yanlış bir şey göremiyorum. Bu dönemi geçir ve yavaş yavaş her ay böyle olduğunu göreceksin. Birkaç gün çok açık olacaksın – birkaç gün de tamamen kapalı.
Bu kadınlarda erkeklerden daha belirgindir, çünkü kadınlar dönemsel yaşarlar. Aylık adet dönemleri yüzünden bedensel kimyaları yirmi sekiz günlük dönemlerden geçer. Aslında erkekler de aynı şeyi yaşarlar, ama onlarınki daha az belirgin olur, daha az göze batar.
Kısa süre önce bazı araştırmacılar erkeklerin de aylık dönemleri olduğunu ortaya çıkardı, ama bu gözle görünmez, çünkü kan akmaz. Yine de her ay dört gün için bir kadın nasıl çok düşük bir enerji seviyesi yaşarsa, bir erkek de aynı şekilde dört günlük düşük enerji durumu yaşar. Erkeklerde bu durum o kadar fiziksel, o kadar görünür değil; daha çok psikolojik bir durum – dıştan değil içten gerçekleşir.
Ancak ruhsal durumlarını takip edersen onları bir tabloya dökebilirsin. Takvimde not edebilirsin. Ben senin ve ruh halinin ay ile birlikte hareket ettiğini hissediyorum, o yüzden aya göre nasıl davrandığını izleyip ilişki kur. En az bir iki ay takvime not alırsan ruh halini tahmin edebilir hale geleceksin. O zaman bunu kullanarak yaşamını planlayabilirsin.
Dostlarınla buluşacaksan bunu asla kapalı olduğun dönemlerde yapma; açıkken buluş. Ama bunda yanlış bir şey yok; bu doğal bir süreç, hepsi o.
http://www.gelisimdunyasi.com/belirtiler-ve-cozumler-14-icine-kapanik-hissetmek-osho-beden-ile-zihni-dengelemek-kitabindan.html

İlginç değil mi?

Ne kadar doğrudur, ne kadar yanlıştır bilemiyorum ama OSHO böyle diyor, peki erkek arkadaşlarıma sormak istiyorum, cidden siz kendiniz de buna benzer durumlar yaşamıyor musunuz? Hani bazı dönemleriniz de kendinizin biel anlayamadığı, adlandıramadığı sıkıntılı günler yaşamıyor musunuz? Bu dönemsel mi bilemiyorum ama mutlaka yaşıyoruz.

Kadınlarda ki menapozu, erkeklerde ki andropozu kabul ediyorsak, sanırım bunu da mantıklı bulabiliriz değil mi?.

Neyse, ben sonuçta kendimi sınamaya karar verdim, dönemlerimi takip edeceğim, bakalım sinirli, alıngan, kaprisli, hassas bir dönemim olduğunda not edeceğim. Ne sonuçlar çıkacak bilmiyorum ama en azından bir sonraki dönemleri takip edebilme adına kendimde bu denemeyi yapacağım, sonuçları size bildiririm :)

Sevgilerimle,
Haluk
25.07.2011 10:30