4 Eylül 2010 Cumartesi

Veliefendi Hipodromunda bir Cumartesi .....

Yıllar önce sanıyorum on beş veya yirmi yıl olmuştur, Veliefendi Hipodromu'na at yarışı izlemek için gitmiştim. Kumara yatkın olsam da nedense at yarışına hiç bir zaman yatkın olmadım, belki de anlamadığım için ama en çok oynanan ve en eski şans oyunlarından birisi olduğunu biliyorum.

Ancak şunu da biliyorum, oynadın mı orada seyredeceksin :) 
At yarışı meraklısı o kadar çok arkadaşım var ki, atların ne yediklerinden, hastalıklarından, jokeyinden, eğitimcisinden her bir şeyden haberdarlar. Atlar artık onların arkadaşları olmuş, hangi yarışta hangi at nasıl koşar, eski koşularında ne yaptı, bugün ne yapar, maşallah her şeyi biliyorlar.

Kazandıkları da oluyor, ama genelde kaybettiklerini veya yatırdıkları paraları çıkardıklarını sanıyorum.

Pınar bu hafta sonu ne yapalım diye sorduğunda akşam İstanbul Etkinliklerini karıştırayım dedim. Öyle ya Kültür Başkentiyiz, en Cumartesi için mutlaka iyi bir program vardır diye düşündüm ama maalesef, ne sinema, ne tiyatro, ne konser, ne sergi, ilgimi çeken bir şey bulamadım derken, 4-5 Eylül Uluslararası Yarış Festivalini gördüm, Veliefendi Hipodromun'da. Tamam dedim gidilecek yer seçildi. Sonra saatler, yarışlar, e gidince oynamak lazım, bir kaç tahmin derken bayağı bir hazırlık yaptım.

Sabah Pınar'a Veliefendi'ye gidiyoruz deyince şaşırdı, açıkçası pekte istekli olmadı ama yapacak daha bir şey bulamayınca hadi gidelim dedik. Veliefendi Hipodromu Zeytinburnu' ile Merter arası bir yerde. Ulaşımı çok kolay, daha önce gitmeyenlere kısaca tarif edeyim. Sahil yolundan Bakırköy istikametine giderken, Zeytinburnu'nu geçtikten sonra ilk SHELL'den sonra Merter'e doğru dönüyorsunuz. Zaten döner dönmez Veliefendi tabelası var, 1 kim kadar sonra sizi tam önüne çıkartıyor.

Veliefendi Hipodromu hakkında size bilgi vermeden vikipediden aldığım bir kaç notu ekleyeyim.  " 7600 kişilik tribün kapasitesine sahip hipodrom, 596 dönüm arazi üzerine kurulmuştur. 2020 metre uzunluğunda 27-36 metre eninde çim yarış pisti, 1870 metre uzunluğunda 17.5 -19 metre eninde sentetik yarış pisti, 1730 metre uzunluğunda 16 - 17 metre eninde kum idman pisti, mevcuttur. Hipodrom alanında TJK Asli Üyeler Sosyal Eğitim Merkezi, İdari Binaları, Yarış Atları Hastanesi, Apranti Eğitim Merkezi, Satış mağazası, Müze ve Sergi salonu, 140 masalık piknik alanı, 1 çocuk bahçesi, çeşitli kafeteryalar ve otoparkı bulunmaktadır ".


Veliefendi Hipodromunda Otopark ücretsiz, yarışları izlemenin bedeli  Bay 2 TL, Bayan 1 TL. Yukarıda dediği gibi oldukça güzel tribünleri var. Her yer tahmin edeceğiniz gibi GİŞE dolu. At yarışı kuponu da ilginç bir sistem ile dolduruluyor. Size bir sürü seçenek sunuyor; 3 lü ganyan, 6lı ganyan, 2 li, Sıralı İkili, Plaseli İkili, vs vs vs. Sistem öyle hazırlanmış ki, bir yarışı kaybetseniz bile sonuna kadar her yarış için farklı bahisler yatırabiliyorsunuz.


Kuponlar her bir kolonu birbiriyle çarpılıyor en son çıkanı da 50 kuruş ile çarpıyorlar, böylece oynayacağınız kuponun miktarı ortaya çıkıyor. Zaten size orada yardımcı olacak çok insan var, gişelerde çalışanlar da yardımcı oluyor. Oraya gidip oynamamak imkansız, biz de oynadık ama daha ganyanın ilk ayağında hem Pınar'ın hem benim kuponlar yattı.


Aslında Veliefendi Hipodromu bir bayram yeri gibi, çoluk çocuk, eş sevgili herkes gelebiliyor. Son derece rahat, kimse kimseyi rahatsız etmiyor. Özellikle kupon yatırdıysanız yarışı takip ederken müthiş heyecanlanıyorsunuz. Zaten yarışın son metrelerinde herkes ayaklanıyor, bağıranlar, çığlık atanlar. Yani atmosfer gerçekten çok etkileyici.


Pınar önce pek bayan gelmiyor galiba diye düşünüyordu ama sonrasında bayan, çocuk doldu tribünler.


Biz yarışı seyrederken, TJK TV'den geldiler ve Pınar ile röportaj yaptılar, hem Veliefendi Hipordormu, hem Uluslararası Yarış, hem atlara ilgisi konusunda sorular sordular. Bilmiyorum artık TJK TV seyredenler seyreder mi :) Ama eğlenceli oldu, Pınar ilk geldiğimizi ama çok keyif aldığımızı anlattı. Pınar ne kadar doğru söyledi, onlar ne kadar inandı bilemeyeceğim ama kazansaydık bu yazı sanırım gece yazılırdı. Gelemezdik evimize yarışar bitene kadar :)


Özetle, bence çok keyifli ve güzel bir gün geçirdik, en azından bilmediğimiz bir Dünyaya canlı şahit olduk. Heyecan yaşadık, ilk ayaktan yatmasaydık daha da fazla heyecan yaşayabilirdik ama buna da şükür. Eğer At yarışlarına biraz meraklıysanız ve hiç gitmediyseniz MUTLAKA tavsiye ederim, o heyecanı orada yaşayın. Özellikle yarışın son metrelerinde o tribünde yaşanan coşku ve heyecanı eminim hiç bir yerde göremezsiniz.

Sevgilerimle,
Haluk
04.09.2010 20:30