Hafta sonu Ortaköy'de oldukça çok zaman geçirdim, yine her zamanki gibi cıvıl, cıvıl insan doluydu, özellikle Cumartesi müthiş kalabalıktı.
İnsanları izlemeyi çok seviyorum, onları izlerken tahminler yapmayı, kim kimle sevgili, kim değil, kim evli,kim kardeş, kim kavga ediyor, kim mutsuz, kim mutlu..
İnanın çok büyük keyif, esasında bunu sıkışık trafikte de yapıyorum, etrafımdaki arabaların içine bakıyorum, tabi öyle gözlerimi dikerek değil, hani dikkat çekmeden göz atmaca.
Kimler evli, kimler iş arkadaşı, kimler birbirine yakın, kimler sohbet ediyor, kimler sohbet etmiyor
O kadar güzel tahminler yapıyorsunuz ki, mesela; sürekli sohbet edip eğlenenler var, erkek kravatlı, traşlı, hoş, hatta çoğunun boynunda iş çalışma kartı var, kız da keza şık, belli iş arkadaşları ama sohbet ederken gülüyor ve birbirlerinin gözlerinin içine bakıyorlar, tahmininiz arkadaşta olabilir, birbirlerine ilgi duyan iki gençte, ben hemen tahminimi ikinciye kullanıyorum
Veya, şoför koltuğunda oturanın elinde bir sigara, cam açık, etrafını seyrediyor, yanında ki kadın da etrafını seyrediyor, sohbet etmiyorlar, müzik dinliyorlar ama ikisi ayrı havada, ben burada bunlar evli tahmin hakkımı kullanıyorum.
Sonuçta Ortaköy'dede aynı şeyleri yapıyorum, etrafımda oturan kızlar, erkekler, gruplar veya yoldan geçenler, sahilde oturanlar.
Ve genelde gördüğüm, yalnızız, daha çok kızlar grubu, erkekler grubu ve karma gruplar halindeyiz, sevgili sayımız az ki burası Ortaköy, güya aşıkların aktığı bir yer.
Kime sorsanız bir şey arıyor, ne arıyoruz? Neden yalnızız?
Bence arayışların ötesinde bizler galiba yavaş yavaş yalnızlığı sevmeye başladık. Buna pozitif ve olumlu gözle bakmaya çalışıyorum. Kimse yalnızlığı sevmez tabi ama eskiden bir görüş vardır, sevgilim olsun da ne olursa olsun.
Şu anda bunun gelişen genç nesille ve ona uymaya çalışan orta yaş kuşağı ile yavaş yavaşta olsa ortadan kalktığını düşünüyorum.
Sanki o görüşün yerini, ben mutlu eden bir ilişkim olsun, sevgilim olsun diye sevgilim olmasın, arkadaşlarım ve dostlarım var, ben onlarla da birlikte olmaktan keyif alıyorum, sevgilim benim taşıyabileceğim ve beni taşıyabilen birisi olsun var gibi.
Ben buna bağlıyorum, artık sevgili bir gereksinim olmaktan çıktı, olmazsa olmaz değil. Sevgili mutluluk vermesi gereken ve yaşandığında keyif alınan bir olay haline geldi.
O yüzden sanıyorum insanlar kriterlerini yükselttiler, o yüzden arkadaşlar daha çok ve birliktelikler daha fazla.
Belki de yanılıyorum:)
Sevgilerimle,
Haluk
5/7/2006 07:30