İşin aslı şu:)
Bir akşam Edebiyat dersleri veren bir hanım ile MSN'de sohbet ediyordum. Ben bu "de" ve "da" takılarını hiç beceremem, o zamanlar da malum bir çöpçatan sitesin de kendimce buradaki gibi yazılar yazıyorum, zaten oradan tanışmışız, "de" ve "da" ları nasıl ayırabileceğim konusunda sohbet ediyoruz. Bana bu işin ipuçlarını öğretiyor, bana bir kaç yazını gönder de bakayım dedi, ben de gönderdim (gördüğünüz gibi hala kullanamıyorum). Bir kaç gün sonra bana düzeltilmiş halini gönderdi yine bir MSN karşılaşmamızda yazılarımı beğendiğini ifade etti. Neden bunları saklamıyorsun, çöpçatan sitelerinde tutuyorsun dedi. O an aklıma web gelmediği için, e-mail olarak tuttuğumdan falan bahsettim, ben senin yerinde olsam bir site yaparım, yazılarımı oraya koyarım, hem o çöpçatan sitesine girmeyen arkadaşlarında okur dedi. İşte o gece sanıyorum 15 veya 16 Ekim gecesiydi.
Kendimi sorguladığım da, ayıpladım kendimi. Yıllardır Bilişim Dünyası içindeyim ve web tasarımı hakkında sadece çalıştığım şirketlerin 3-5 bin dolarlara varan web sayfa tasarımlarını onaylamak dışında hiç web işi ile uğraşmamışım. Sabahleyin ilk işim çalıştığım şirkette bana bağlı olan Bilgi İşlem grubundan bir arkadaşımı çağırıp bilgi almak oldu. Çok sevdiğim Zeynep, Haluk bey bende Frontpage 2003 var, yarın getireyim bir kopya, başlayın, çok zor değil, hemen adapte olursunuz dedi. Anıl ise, elinden gelen desteğini vereceğini ifade etti, tasarımcı Ertan ise ben toparlarım siz hele bir başlayın dedi. Bu üç güzel insanın bu kadar desteğine HAYIR demek olanaksızdı.
Ertesi akşam bir heves geldim eve, yükledim programı, başladım, başladım da hiçte öyle kolay değil, al aşağı, çek yukarı, yaz, çiz derken bir şeyler ortaya çıkmaya başladı ama o kadar kötü bir sayfa düzeni oldu ki, hiç bir şey benim istediğim gibi değil. Ne boylarını ayarlayabildim, ne yazıları, ama ortaya bir şey çıktı. Ertesi gün önce Zeynep, sonra Anıl, sonra Ertan'dan onar dakikalık ipuçları almaya başladım, akşamı zor ettim, eve geldim ve ertesi gün 21 Ekim'de bazılarınız anımsayacak ilk versiyon çıktı.
Ve ilk versiyona ben baktığım da numaratör 000001 idi.
Sonra içerik önemliydi, nasıl yapacaktım, kimler zaman ayırıp bakardı, ne koymalıydım, yazılarımdan başka hiç bir şeyim yoktu, fotoğraf eh bir kaç tane koydum, ne koyarsam ilgi çekerdi, artık varımı, yoğumu, zamanımı buna ayırdım, sağ olsun o zamanlar Barbie, Serap, Saadet, Cancan ve Şerife çok desteklediler beni. Sonra yazı yazma fikri çıktı, neden bir tek ben yazayım, arkadaşlarımı da cesaretlendirmeye çalıştım ve yazılar gelmeye başladı, zaman içinde öneriler gelmeye başladı, şunu koy, bunu çıkart, şunu eklersen güzel olur gibi. Bu arada tabi numaratör benim için çok önemli, sayı giderek artıyordu ve bu benim umudum olmuştu. Demek ki, okunuyor, demek ki girenler var.
Sonra siteme büyük katkıda bulunan İlknur'un resimleri gündeme geldi, kendisinden rica ettim koyalım mı diye, hemen kabul etti ve o muhteşem resimleri burada sergilemeye başladık, onun o resimlerinin siteme çok ziyaretçi topladığına eminim. MSN 'de aldığım yorumlar oldukça heyecan vericiydi. Gülbin'in ve Nur'un yazıları ve tabi Cancan'ın yazıları çok ilgi topluyordu. Hatta MSN'de bazı arkadaşlarım birbirileri ile tanışmak istediler, Cancan ve Eda'yı Gülbin'le tanıştırdım, şu anda arkadaşlar:) Arkadan Gülşen, NurBatu, Sertaç, Yaprak geldi, yazdılar, Saadet zaten bir gün bırakmadı, hep destek oldu, arkadan da diğer arkadaşlarım, Aynur, Nurcan, Güneş, Ali Faik, Ebru, Esin, İpek.....
Sonraları format değişti, sayfa düzeni değişti, içerikler değişti, daha fazla sıkmayayım, sonunda bugüne gelindi, 4500 üzerinde ziyaret, hepsi aynı kişiler mi olsun, siteme giren 5 sn de kalsa, 5 saat de kalsa sonuçta ziyaret etmesi önemliydi. Bugün girer zamanı yoktur kalamaz, bir süre sonra belki yazı yazmak isterdi.
Sonuçta bugün siteye nereden bakarsanız yaklaşık 15 20 kişi sayfama yazı yazıyor, asistanım Seda'dan başlayarak, bir çok arkadaşımın gönderdiği mailler sayesinde günün sözü, resimler, fotoğraflar ve fıkraların seçimlerinde zorlanmıyorum. Her gün mail gönderen ve bana yardımcı olan bütün arkadaşlarıma teşekkür ediyorum, isimlerini buraya yazmaya kalksam epey uzun bir mail olur:)
Bu yazıyı neden 5.000 ziyaretten heyecanlandığımı gösterebilmek için yazdım. 000001 den 5.000'e gelmek herhalde, emek verdiğiniz, desteklendiğiniz bir platformda heyecanlı bir şey olsa gerek diye düşünüyorum, bunu da sizler ile paylaşmak istedim..hala bir çok hata var sitede, hala düzletilecek şeyler var, zaman içinde sizlerden gelen eleştiri ve yorumlarla çok daha güzel yapmaya çalışacağım........biraz şımarıkça bir yazı olduysa kusura bakmayın artık :)))
Haluk
09/12/2005