10 Temmuz 2010 Cumartesi

Kıskançlık, aldatma ve güven üstüne ...

Kıskançlık konusunda yazı yazmayı düşünürken, geçen akşam sohbet ettiğim bir evli bayan arkadaşımla olan sohbeti aktarmak istiyorum. Sohbetin içindeyken, "bugün yalnızım, canım sıkıldı biraz müzik indirip, sohbet edeyim dedim" dedi, bende "hayrola eşin yok mu" dedim, "yok" dedi gülümseyerek "bugün izin günü" dedi. Ben de gülümsemesinden cesaret alarak, "aa ya yaramazlık mı yapıyorsa" dedim, yine gülümseyen bir yanıt geldi "kesin yapıyordur". Şimdi espri derken acaba hala esprimi yapıyor yoksa gerçekten mi böyle düşünüyor diye, "bunu konuşabilirmiyiz" dedim, "olur" dedi.


Neyse bütün konuşmayı tabi buraya yazıp sizlerin canını sıkmak istemem, özeti şu, karşılıklı karar almışlar, uygulamaya konulur veya konulmaz ancak, birisinin yaptığı şey her neyse, karşındakinin de bunu hakkı var. Onun yapıyor olması, sadece benim bu hakkı kazandığımı gösterir, uygularım, uygulamam o benim kararım diyor. Peki bundan rahatsız olmuyormusun sorusuna verdiği yanıtsa çok ilginç, gönlü kaymadıktan sonra neden kıskanayım dedi. Ona verilmiş bir yaşam var, ben yapma desem yapamayacak mı dedi.

Şimdi eminim bu yazıyı okuyan erkek-kadın bir çok arkadaşım, bu bayan arkadaşımı eleştirecektir. Halbuki ben katılıyorum. Kıskançlık nedir biliyorum, ancak abartısını anlamıyorum. Benim tezim, güvenen insan kıskanmaz. Ben sevgilime güvenmeliyim. Güveniyorsam o insana, nerede olduğu, ne yaptığı beni düşündürmez. Örnekleri çoktur, soruyorsunuz mesela, neden izine güneye gitmedin diye, sevgilim izin vermedi diyor. Nasıl yani? O kişi güneye gittiğinde yapabileceği şeyleri, İstanbul'da, Ankara'da veya yaşadığı yerde yapamıyor mu? İnsanlar sadece tatile veya Güneye gittikleri zaman mı farklı bir şeyler yaşıyorlar (burada bahsettiğim sevgili olan insanlar, yalnız gidenler için tatil ve güney farklı anlamlar ifade edebilir)? Ya da yaşadığı yerde yapamadıklarını, tatile gittiklerinde mi yapıyorlar.

Kadın veya erkek, insanın aldatmak içinde varsa, aşağıya bakkala gidiyorum der, 15 dk'da sizi aldatır gelir. Kıskanarak, onu sahiplenerek, onun hareketlerine tavırlar koyarak insanları kimse adam edemez. Sadece daha kolay kaybedersiniz.

Önceleri erkeklere kızıyordum, nedir bu sahiplenme duygusu, nedir bu kıskançlıklar, kurallar koymalar diye, sonraları fark ettim ki, bir çok kadın bundan hoşlanıyor ve istiyor. Sahiplenilmekten keyif alıyor, bir arkadaşımın çok sevdiği bir bileziği vardı, nazar boncuğundan, bildiğim kadarıyla yıllardır da takardı, bir zaman sonra bir ilişkisi olduğunu söyledi, kutladım falan, Ortaköy'de karşılaştığımızda sohbet ederken dikkat ettim nazar boncuklu bilezik kolunda yok, ne oldu hayrola, koptu mu sonunda bileziğin dedim, hayır dedi, sevgilim nazar boncuğu sevmiyormuş, takma çıkar şunu dedi, çıkardım dedi. Bana ters geldi, belki içinizden onaylayanlar olacaktır:)

Bir başka sahiplenilme ve kıskanılma örneği, dekolte giymeyi çok seven bir arkadaşım, onu dekolte giyerken görüp beğenen ve sevgili olmak isteyen bir çocukla çıkmaya başladı, tabi hemen kıyafetler değişti, sorduğum da neden artık dekolte giymediğini, sevgilisinin onu çok sevdiğini ve kıskandığını, bu yüzden çok büyük bir mutlulukla bunu terk ettiğini, aşkın yüceliğini anlattı. Demek ki sevgilisi dekolte ile aşkı arasında bir bağlantı kurmuş ve kıza mükemmel aktarıp, kızı çok mutlu etmeyi başarmıştı.

Ben herhalde çok duygusuz ve çok mantıklı biriyim. Eğer bu yaşananlar, yaptırımlar, istemler aşk, sevgi ve kıskançlıksa ben gerçekten bir şey anlamıyorum. Benim sevdiğim kadının dekoltesini kapattırmam, onu ne kadar çok sevdiğimi mi gösteriyor, yoksa diğer erkeklerin de benim gibi aklı gitmesini mi gösteriyor? Kadına guru veren bir düşünce olmakla birlikte, sanki çok maçoca, erkekçe bir duygu değil mi? Artık bu benim demek değil mi? Ben bugüne kadar yaşadığım ilişkilerimde hiç bri bayan arkadaşımın kıyafetine karışmadım, onun benim olduğunu anlamam için onun kıyafetine, taktığı takısına, gezdiği yaşadığı yerlerde yapacaklarınnı düşünmeme gerek yok. Benim onun şahsına güvenmem yeterli. O da bana tabi. Dediğim gibi, yoksa aldatmak kadar kolay bir şey yok. Bu insanın içinde olan bir şey. Ne benim karım aldatmaz, kocam yapmazları yaşamış bir ülkeyiz. İçinde olan aldatır.

O yüzden kıskançlıklarınızı lütfen makul boyutlarda tutun. Fazlası sadece ve sadece size zarar verir ve kaybettiğinizde neden kaybettiğinizi asla anlayamazsınız.....................

Sevgilerimle....