24 Temmuz 2010 Cumartesi

2010 - Türk Filmlerinden seçmeler .....

Uzun bir süredir Türk Filmi seyretmemiştim. Geçen gün videocumdan Türk filmlerinden bir derleme yapıp aldım ve geçen hafta seyretmeye başladım.

Açıkçası şaşırdığımı itiraf etmeliyim. Bu kadar başarılı filmler olacağını beklemiyordum. Çekimlerden, oyuncu performanslarına kadar bir çoğunu oldukça beğendim.

En hoşuma giden şey ise, gerçekten çok güzel konular bulup işlemişler.

Ben de düşündüm, sizlere kısacık özetleriyle birlikte bu seyrettiğim ALTI filmi tavsiye edeyim dedim.

BÜŞRA : EN çok beğendiklerimden birisi oldu. Oyuncular da mükemmel, performansta. Konu bugünün Türkiye'sinin ana sorunlarından birisi olan TÜRBAN.

Filmin özetine gelince; Muhafazakar ve oldukça varlıklı bir aile’nin kızı olan Büşra, kitaplarından tanıdığı ve sonrasında aşık olup kendisini ailesi ve sevdiği adam arasında sıkışmış halde bulacağı bir başlangıca adım atmıştır. Dini hassasiyetleri yüksek ve güçlü bir maneviyatın sahibi Büşra, aşık olduğu liberal, nihilist yazar Yaman ile akıl almaz bir aşk yaşamaya başlar. İki zıt kutbun insanları ve Büşra’nın tutucu ailesi arasında gitgeller ikiliyi oldukça zorlayacak gibidir.


AY LAV YU : Komik ve düşündürücü bir film, ben çok beğendim,

Filmin özeti; Amerikalı ve Türk ailelerin karşılaşmasıyla başlayan film, Kürtçe'de yok anlamına gelen "Tinne Köyü"nde geçiyor ve Amerikalı bir anneyle Anadolulu bir anne arasında bir fark bulunmadığının altını çiziyor. Anadolu'da ikamet ettikleri topraklarının bir adı olmayan, muhtarları, sağlık ocakları, okulları ve resmi kimlikleri olmayan, köy bile sayılmayan topraklar üzerinde nüfus cüzdanları bulunmadan yaşayan insanların varlığına dikkat çekiyor. Politik ve sert bir konuyu duygusal ve komik bir dille anlatan filmde Amerika'nın 11 Eylül saldırıları da ele alınıyor. Aylavyu filminin çekimleri Hasan Keyf'te ve Mardin'in köylerinde gerçekleşiyor. Filmin teması gereği Türkçe, Kürtçe, Süryanice ve İngilizce dilleri yer almakta.

MELEKLER ve KUMARBAZLAR : Bence 10 numara bir film. Tamam biraz iç karartıcı, biraz depresif ama GERÇEK. O depremin mahvettiği hayatları görüyorsunuz, filmi depremi yaşayan ve maalesef yakınlarını kaybeden arkadaşlarım daha iyi anlayacaktır. O yaşanılan travma, kaybedilenlerin acısı, bugün bir çok insanın benzer yaşamlara itti. Bir çok insan psikolojik sorunlar yaşadı. Dediğim gibi filmi belki biraz karamsar ve iç karartıcı bulabilirsiniz ama sonuna kadar seyretmeye değer bir film olarak görüyorum.

Filmin özeti; 19 Ağustos 1999 tarihinde olan depremden sonra Adapazarı’nda dört yakın arkadaşın yaşadığı travmaları, geleceğe dair umutlarını, arayışlarını ve tutkularını anlattığı gerçek bir yaşam hikayesi olan “Melekler ve Kumarbazlar” adlı sinema filmini yönetmen “sert bir taşra filmi” olarak tanımlamaktadır.

SES : Yine bence oldukça başarılı bir film. Oyunuclar da gayet güzel oynamış. Beğendim.

Filmin özeti; Derya bir bankanın çağrı merkezinde çalışan ve annesi birlikte yaşayan bir genç kızdır. Derya'nın rutin giden hayatı gaipten duymaya başladığı bir sesin ortaya çıkmasıyla altüst olur. Genç kız başlangıçta sesi duymazlıktan gelmeye çalışsada se kısa sürede genç kızın hayatını kontrol etmeye başlar. Derya'dan işyerindeki patronu Onur'u takip etmesini isteyen ses Genç kızın hayatını giderek korkunçlaşan bir kabusa çevirir.

UMUT ADASI : Konusu biraz tandıdık bir film ama oyuncu seçimleri çok iyi. Çekimler çok iyi olmamış ama konuyu aktarmaya yetiyor.

Filmin özeti; Farklı sınıf ve kültürdeki çoğunluğu genç insanlar, yaşama başka bir yerden yeniden başlamak için İngiltere’ye doğru umut yolculuğuna çıkar. Kimi işlediği bir suçtan kaçar, kiminin hayali zengin olmaktır, kimi çocuğuna daha rahat bir gelecek sunmak ister, kimi yeni lisan öğrenmek ve ailesine ekonomik anlamda yardım etmek. Kimileri ise sadece macera için bu arayışa yönelmişlerdir.

DÜN GECE BİR RÜYA GÖRDÜM : Oyuncuları ve konusu ile çok güzel bir film, özellikle bugün gündemde olan gençlerimizin uyuşturucu alışkanlığını güzel sergilemişler. Aşk ile ilgili de güzel replikler var.

Filmin özeti; Uyuşturucu bağımlısı bir kız olan Lale  ile, küçük bir kasabadan gelip, İstanbul’da bilgisayar mühendisi olmuş, idealist ve kendince oluşturduğu katı doğrularla yaşayan Deniz  arasındaki aşk hikayesi anlatılıyor... Lale’nin haberi olmadan, O'na karşı tutkulu bir aşk yaşayan Deniz, günün birinde hiç beklemediği bir şekilde kendini Lale’nin evinde ve Lale’nin yanı başında bulur. Bir sabah gözlerini açtığında, uzun zamandır sevdiği kızın evinde olduğunu gören genç adam, yaşadığı şeyin bir rüya olduğunu düşünmektedir... Aşk, insana, her şeye rağmen, hayata yeniden başlayabilme gücü armağan eder.
 
Keyifli seyirler dilerim....
 
Sevgilerimle,
Haluk
24.07.2010 11:00