10 Temmuz 2010 Cumartesi

Sanal Dünya diye diye ...

Eh sonunda sanal işssizliğimiz de oldu, öyle ya bunu en yetkili ağızdan hepimiz dinledik, ne dedi sayın Başbakaınımız " işsizlik sanaldır ".


Böylelikle sanal dünya artık reel dünyaya rakip bir dünya haline geldi.

Eh ama sayın Başbakanımız bunu yeni söyledi de, bir çoğumuz zaten bu sanal dünyada yaşamıyor muyduk?

Türkiye gibi bir tarım ülkesinde çiftçiliğin artık neredeyse öldüğü bir dünyada FARMWILLE denilen sanal dünyada tahıl yetiştirip, çiçek, ağaç dikip, meyvelerin olmasını sabahlara kadar bekleyen bir çiftçi ülkesi olmadık mı, ha bu oyundan Farmwille 250 Milyon Dolar ciro yapmış, yapsın bize ne, biz aslanlar gibi tarlamızı ektik, etrafını çitler ile ördük, hatta alış veriş bile yapmadık mı?

Diğer yandan sanal aşklar yaşamadık mı? Yüzünü bile görmediğimzi kadınlara canımmm, aşkımmmm, bir tanem demedik mi, veya ne olduğunu bile bilmedğimiz erkeklere aşık olmadık mı?

Hele hele cinselliği es geçemem, sanal seksler yaşadık, her nasıl adı seks oluyorsa ne hazlar aldık, yaşadık, hissettik, öldük hatta bittik.

Artık içimizde MSN'i olmayan, Facebook adresi olmayan, e-mail adresi olmayan kaç kişi kaldı. Bakın, geçen gün Facebook yöneticileri bile açıkladı, Türkiye gibi bir başka ülke yok, bu kadar ilgi alakayı biz bir başka ülkede yaşamadık diye.

Çöpçatan sitelerine değinmeden geçemeyeceğim, Dünyanın hiç bir yerinde açıldığı yıl 50.000 üye ve iki sene sonra 3.000.000 üyeye ulaşan bir başka ülke yok. Nasıl bir çöpçatan sitesi merakımız varmışta farkında değilmişiz.

O yüzden kimse Türkiye'de teknoloji yok, kullanılmıyor demesin, biz var ya biz, teknolojinin en alasını kullanırız, 10 yaşındaki çocuğa kameralı telefon alırız, sokakta simit satan adamın bile 3G telefonu vardır.

O yüzden kimse sanal dünya diye öyle burun bükmesin.

Başbakanımızın dediği gibi biz reel dünyadan çok artık sanal dünyada yaşıyoruz, aşkları, sevişmelerimizi, işlerimizi sanal dünyada yapıyoruz, hatta ben bir kere denedim inanın çok keyifli oluyor, sanal masa kurup, rakı ve peynirinizi yanınıza alın, sonra Papua Yeni Gine'deki arkadaşınıza söyleyin, o da şarabını ve peynirini hazırlasın, sonra açın kameraları, arkada bir müzik, bir sohbet, bir sohbet, tadına varamayacaksınız.

Bundan yıllar önce 2001 di sanıyorum, bir grup kurmuştum yahoo'da, adı da SANALREALİTE idi, sloganını da kendim koymuştum...

Sanal dünyadaki reellik mi, reel dünyadaki sanallık mı?

Siz karar verin.............

Sevgilerimle,
Haluk
12.04.2010 Istanbul