2 Eylül 2010 Perşembe

Okuyanlarıma ve Bumerang'a teşekkür ........

Yazı yazan herkesin herhalde öncelikle en önem verdiği şey, yazdıklarının okunacak olmasıdır. Öyle ya, bir roman yazan kişi herhalde bunu sadece kişisel tatmin için yapmaz, ticari amaçlarının da ötesinde okunmasını ister, üzerine eleştiriler yapılmasını ister ve işin gerçeği mümkün olabildiğince geniş bir kitleye ulaşmayı ister. Bunu da gözlemler. Kaç tane satıldı? Nerelerde satıldı? Okuyucu kitlesi kim? Beğenildi mi?

Blogu olanlar içinde bence aynı şey söz konusu. Blogunu tamamen kendi hevesini tatmin edecek olanlar da hazırlayabilir, buna sözüm yok ama eğer bir takım mesajlar vermek istiyorsanız veya ne bileyim gezdiğiniz yerleri, gördüğünüz filmleri, yaşam tecrübelerinizi paylaşıyorsanız, okunduğunuzu bilmek çok keyif verir.

Ben bu keyfi yoğun yaşayan birisiyim. Örneğin; Yunan Adalarına gittiğimde notlarımı paylaşmıştım, bir çok arkadaşım bu notlardan istifade etti. Keza İğneada bizim üç senedir gittiğimiz bir yer, geçenlerde İğneada'yı blogumda yazdım, üç dört günde 1300 kişi okumuş. Bana faydası var mı? Tatminin ötesinde Hayır, ama 1300 kişinin yazdığım yazıyı okuması beni gururlandırıyor, bunun da ötesinde kamçılıyor. Daha iyi yazmalıyım, daha renkli yazmalıyım diye düşünüyorum, çünkü okunduğunu görüyorum.

Biliyorsunuz Pazar günü Karasu, Acarlar Longozu, Kefken Pembe Kayalar'a gittik Pınar ile birlikte ve ben gece döndüğümde hem yazımı yazdım, hem fotoğrafları Facebook'ta paylaştım. Ertesi sabah Pınar ile bahçede otururken Pınar'ın telefonu çaldı, arayan arkadaşımız Türkan. Bil bakalım neredeyiz diye arıyor. Gece fotoğrafları görmüş, Eşi Suat ve sevgili kızları İrem'i kaldırmış sabahtan yürüyün Acarlar Longozuna gidiyoruz demiş. Kalkmış gitmişler, bizim açıkken göremediğimiz Nilüferlerin fotoğraflarını çekip, bir de bisiklet ile gezmişler. Bundan daha büyük keyif var mı yazı yazan birisi için.

Buradan ben BUMERANG'a ve dolayısıyla Hurriyet.com.tr ve Yazarkafe.com 'a da teşekkür ediyorum. Tamam, beni seven, yazdıklarımı okuyan bir çok arkadaşım var, ama asla bu sayılara kendi başıma ulaşamazdım. 13 Ağustos'da Dalmaçya Turu diye gönderdiğim ilk yazımdan bu güne yaklaşık 18 gün geçmiş ve benim tıklanmam 6.077 olmuş, dün akşam yatmadan baktığımda 5.256 idi, takip ediyorum, çünkü bilmek istiyorum, ne tür yazılarım ilgi çekiyor, hangileri çok okunuyor diye. Gece 23 :00'den ertesi gün öğlen 12:00'ye bu kadar fark yaratan yazım hangisi acaba diye merak edip baktım, İğneada olmuş. Bir gün evvel 617 olan İğneada yazım, bugün öğlen 1373 olmuş, bu ciddi bir okunma.

Sonra Bumerang'ın her an alabildiğim istatsitiklerini excele döküp analiz ettiğimde, gördüğüm Gezi / Seyahat ve Sinema ağırlıklı olarak tercih edilen. Sonrasında ise komik eleştirisel yazılar geliyor. Aşağıda ilk 20 yazımın istatistiği var.

Yazmayı seviyorum, okunduğum anda içimden daha fazla yazmak geliyor, bunu sağlayan tanıdık, tanımadık herkese çok ama çok teşekkür ederim. Bu arada kendimce bir anket düzenlemiştim,  blogum hakkında ne düşünülüyor acaba diye, gördüğüm blogum doğru yolda, herşey tamam mı, Hayır ama doğru yoldayım. Daha güzel yazılar yazmalıyım .....

Sevgilerimle,
Haluk
02.09.2010 13:30



Sıra Başlık Tıklanma
1 İğneada 1373
2 DALMAÇYA gezisi - 1 / 8 Ağustos 1364
3 Görülesi yerler serisi - 4 : Dubrovnik 704
4 Görülesi yerler serisi - 1 : Zadar 431
5 Bangkok - Pattaya 234
6 Evliliğe matematiksel bir bakış açısı 222
7 Sultanahmet ve Feshane'de Ramazan 215
8 Göbek ... 108
9 SMS Mesajları ..... 100
10 Kıskançlık, Aldatma ve Güven üstüne bir kaç not 79
11 Bumerang, Yazarkafem ve Okunma Keyfi ... 74
12 Film alt yazılarındaki komik tercümeler ... 73
13 Son dönemin 8 Türk filmi 71
14 Grange'kolik 62
15 Gençlerin agresifliği ve Emeklilik... 54
16 Takıntılar (ım) ..... 53
17 Sanal Dünya diye diye ... 38
18 3 film tavsiyesi 33
19 40+ yaş kadınları ... 32
20 En yakın sohbet arkadaşımız 32