Oldum olası Polisiye Romanlarını çok severim, bun yanında da Gerilim, Aksiyon ve Soğuk Savaş sırasındaki muhteşem Casus Romanlarını. Kitaplığımda bulunan kitaplar üzerine bir istatistik yapsam Polisiye ve Aksiyon kitapları sanırım yüzde seksenini oluşturuyordur.
Film seçimlerimde benzerdir, ağırlığım Gerilim, Aksiyon, Polisiye, Soğuk Savaş dönemleri, 2. Dünya Savaşı ve Hitler dönemi gibi filmlere ağırlık veririm.
Yazımın konusu ise Sherlock Holmes. Son seyrettiğim filminden dolayı değil, son seyrettiğim BBC tarafından çekilen Sherlock dizisinin 3 bölümünü tamamladıktan sonra yazmak istedim..
Bir hayal kahramanı ama müzesi var, daha fazlasını okuduğunuzda resmen yaşamış bir kişi gibi algılıyorsunuz. benim en çok ilgimi çeken 1900 lu yıllarda geçen bu olaylar ve yazılan romanların bugüne uyarlandığında neler olduğu. Mesela; BBC tarafından çekilen SHERLOCK dizisi mükemmel bir örnek. Sherlock bir çok olayı Blackberry'si ve Laptopu ile çözüyor. Teknolojinin nimetlerinden dibine kadar faydalanıyor. Dizi çok keyifli, sıkmıyor, ben filminden aynı keyfi alamamıştım açıkçası ama bu dizisi çok keyifli olmuş. Özellikle aşağıda okuduğunuzda göreceğiniz TÜMDENGELİM yöntemi çok etkileyici.
Bence sıkılmadan aşağıdaki vikipedi tanımını okuyun, BBC'nin dizisinde bunların hepsini görebiliyorsunuz, resmen sanki ansiklopedileri yan yana getirip, eski bilgiler ile karıştırarak 2010 senesinde bir Sherlock Holmes yaratmışlar.
O zaman gelin birlikte bakalım, kim bu Sherlock Holmes?
Sherlock Holmes, Sir Arthur Conan Doyle tarafından oluşturulan hayalî dedektif kahraman, polisiye edebiyatının önemli ilk kişiliklerinden biridir. Gazetelerde basılmış, ve polisiyenin halk arasında yaygınlaşmasına yardımcı olmuştur.
Arthur Conan Doyle'un yarattığı hayalî dedektif 6 Ocak 1854'de Londra'da doğmuştur. İlk hikâyesi olan Kızıl Soruşturma 1887 yılında gazetede basılmaya başlanmıştır. Sherlock Holmes, dedektif kahramanlar içerisinde belki de en meşhur olanıdır. Olayları gözlem yoluyla çözmesi ile ünlüdür. Tümdengelim yöntemini çok iyi kullanmaktadır, sorduğu soruların cevaplarınının birbiriyle tutarlı bir bütün oluşturmasına dikkat eder, yani yöntemindeki fark, ipuçlarını biraraya getirip bir çözüm bulmak yerine, elindeki ipuçlarından anlamlı bir bütüne ulaşmaya çalışmaktır; bunun yanı sıra kendi kendine yaptığı laboratuar araştırmaları sonucunda elde ettiği bilgileri tekil olaylara uygular ve sigara izmaritlerinden, el yazılarından, ayak izlerinden, ve her türlü bilgi kırıntısından sonuca ulaşır.
Yazar Doyle, Holmes karakterini yaratırken dönemin ünlü doktorlarından Profesör Joseph Bell'i kendisine örnek almıştır. Bell, Sherlock Holmes maceralarında sıkça karşılaşılan gözlemleme yöntemini hastalarıyla ilgili bilgi sahibi olmak için kullanır ve bu yöntemi tıp öğrencilerine öğretirdi.Holmes, işiyle ilgili olmayan hiçbir konuya ilgi duymaz, işine yarar diye sosyete haberlerini takip eder ama Dr. Watson'ın Holmes'ün politika bilgisine verdiği not on üzerinden sıfırdır.
Hatta bu konuda abartıya kaçıp, "dünyanın güneş etrafında döndüğünü bilmek işime yaramıyorsa, neden bu bilgiyi kafamda tutayım ki" dahi diyebilmiştir.
Aslında varolmayan bu detektifin kitaplarda her zaman adresi olarak gösterilen ve bugün müze olan evi İngiltere'de Baker Sokak 221B'dedir. Holmes, kendi dönemi için oldukça bohem bir adamdır, garip zevkleri de vardır ve aynı zamanda bipolar kişiliğe sahiptir. Morfin ve kokain kullanır ve bunları evdeki garip yerlere koyar, usta bir eskrimcidir,çok iyi keman çalar, Irene Adler dışında takdir ettiği veya hayatına giren bir kadın yoktur. Yunanlı Tercüman Hikayesinde, Holmes'ün bir ağabeyi olduğu ortaya çıkar. Mycroft'un, İngiltere Hükümetinde oldukça özel bir görevi bulunur.
Dr. Watson, bu kurgudaki en önemli yere sahiptir çünkü yazarın okuyucuya anlatmak istedikleri onun Holmes'e sorduğu sorular sayesinde ortaya çıkar. Holmes, hem onu kıskanan hem de ona hayranlık duyan ve asla olay çözmeyi beceremeyen Scotland Yard dedektifleri tarafından ya da Baker Sokak'taki evine gelen müşteriler tarafından yardıma çağırılır. Dr. John Watson, Sherlock Holmes ile "Kızıl Dosya" macerasının başında karşılaşır. Afganistan'dan dönen Watson, bir ev arkadaşı arayan Holmes'le tanıştırılır. İlk başlarda Holmes'un gözlem ve çıkarım yeteneklerini göz ardı eden Watson, sonraları bu yetenekleri büyük hayranlık ve güven duymaya başlar. Watson, Sherlock Holmes'un 23 yıllık kariyerinin 17 yılını kaleme almıştır. Yazdığı hikâyelerin bir çoğu Holmes tarafından, aşırı duygusal ve sansasyonel olmakla eleştirilir.
Sherlock Holmes gibi dedektifler gerçekten var mı bilmiyorum ama yönteminin çok zekice olduğunu ve uygulanabilse çok işe arayacağı aşikar.
Sevgilerimle,
Haluk
08.09.2010 18:30
O zaman gelin birlikte bakalım, kim bu Sherlock Holmes?
Sherlock Holmes, Sir Arthur Conan Doyle tarafından oluşturulan hayalî dedektif kahraman, polisiye edebiyatının önemli ilk kişiliklerinden biridir. Gazetelerde basılmış, ve polisiyenin halk arasında yaygınlaşmasına yardımcı olmuştur.
Arthur Conan Doyle'un yarattığı hayalî dedektif 6 Ocak 1854'de Londra'da doğmuştur. İlk hikâyesi olan Kızıl Soruşturma 1887 yılında gazetede basılmaya başlanmıştır. Sherlock Holmes, dedektif kahramanlar içerisinde belki de en meşhur olanıdır. Olayları gözlem yoluyla çözmesi ile ünlüdür. Tümdengelim yöntemini çok iyi kullanmaktadır, sorduğu soruların cevaplarınının birbiriyle tutarlı bir bütün oluşturmasına dikkat eder, yani yöntemindeki fark, ipuçlarını biraraya getirip bir çözüm bulmak yerine, elindeki ipuçlarından anlamlı bir bütüne ulaşmaya çalışmaktır; bunun yanı sıra kendi kendine yaptığı laboratuar araştırmaları sonucunda elde ettiği bilgileri tekil olaylara uygular ve sigara izmaritlerinden, el yazılarından, ayak izlerinden, ve her türlü bilgi kırıntısından sonuca ulaşır.
Yazar Doyle, Holmes karakterini yaratırken dönemin ünlü doktorlarından Profesör Joseph Bell'i kendisine örnek almıştır. Bell, Sherlock Holmes maceralarında sıkça karşılaşılan gözlemleme yöntemini hastalarıyla ilgili bilgi sahibi olmak için kullanır ve bu yöntemi tıp öğrencilerine öğretirdi.Holmes, işiyle ilgili olmayan hiçbir konuya ilgi duymaz, işine yarar diye sosyete haberlerini takip eder ama Dr. Watson'ın Holmes'ün politika bilgisine verdiği not on üzerinden sıfırdır.
Hatta bu konuda abartıya kaçıp, "dünyanın güneş etrafında döndüğünü bilmek işime yaramıyorsa, neden bu bilgiyi kafamda tutayım ki" dahi diyebilmiştir.
Aslında varolmayan bu detektifin kitaplarda her zaman adresi olarak gösterilen ve bugün müze olan evi İngiltere'de Baker Sokak 221B'dedir. Holmes, kendi dönemi için oldukça bohem bir adamdır, garip zevkleri de vardır ve aynı zamanda bipolar kişiliğe sahiptir. Morfin ve kokain kullanır ve bunları evdeki garip yerlere koyar, usta bir eskrimcidir,çok iyi keman çalar, Irene Adler dışında takdir ettiği veya hayatına giren bir kadın yoktur. Yunanlı Tercüman Hikayesinde, Holmes'ün bir ağabeyi olduğu ortaya çıkar. Mycroft'un, İngiltere Hükümetinde oldukça özel bir görevi bulunur.
Dr. Watson, bu kurgudaki en önemli yere sahiptir çünkü yazarın okuyucuya anlatmak istedikleri onun Holmes'e sorduğu sorular sayesinde ortaya çıkar. Holmes, hem onu kıskanan hem de ona hayranlık duyan ve asla olay çözmeyi beceremeyen Scotland Yard dedektifleri tarafından ya da Baker Sokak'taki evine gelen müşteriler tarafından yardıma çağırılır. Dr. John Watson, Sherlock Holmes ile "Kızıl Dosya" macerasının başında karşılaşır. Afganistan'dan dönen Watson, bir ev arkadaşı arayan Holmes'le tanıştırılır. İlk başlarda Holmes'un gözlem ve çıkarım yeteneklerini göz ardı eden Watson, sonraları bu yetenekleri büyük hayranlık ve güven duymaya başlar. Watson, Sherlock Holmes'un 23 yıllık kariyerinin 17 yılını kaleme almıştır. Yazdığı hikâyelerin bir çoğu Holmes tarafından, aşırı duygusal ve sansasyonel olmakla eleştirilir.
Sherlock Holmes gibi dedektifler gerçekten var mı bilmiyorum ama yönteminin çok zekice olduğunu ve uygulanabilse çok işe arayacağı aşikar.
Sevgilerimle,
Haluk
08.09.2010 18:30