Bu uzayıp gider. Öncelikle olaya şu gözle bakmak lazım, neden bir şeyler seçme durmundayız, veya kim ne zaman bir şey seçme durumunda kalıyor?
Sevgilsi olmayan kadın / erkek, sevgili ararken hata yapmaktan, yanlış adamı ( kadını seçmekten korkuyor. İstiyor ki, seçtiği anda her şey mükemmel olsun, aradığı aşkı bulmuş olsun, seçtiği insan onu çok sevsin, o da onu çok sevsin, sorun olmasın, bir ömür boyu birbirlerini severek geçirsinler.
Hayatına yön vermeye çalışanlar hata yapmaktan korkuyor. Evliyken boşanamıyor, boşanan tekrar evlenemiyor, bekarken evlenemiyor. İşinden mutlu olmayan kolaylıkla işini değiştiremiyor, iş arayan istediği işi bulamıyor. Annesi, babası, erkek arkadaşı, eşi, arkadaşları ile sorunları olanlar kendi yaşamlarına yeni bir düzen vermek istiyor ama yanlış yapmaktan korktukları için bir şey yapamıyorlar.
Eğitim gurularının söylediği bir şeyi burada tekrarlamak istiyorum; Hayatta en büyük deliler, bir çok şeyden şikayet edip, değiştirmek için bir şey yapmayanlardır.
Değişim kolay değildir, hani değişmeyen tek şey değişimdir derler ya. Değişimler sancılıdır. Değişmenin, değiştirmenin en önemli kriteri herşeyden önce onu istemektir. Siz hem değişiklikler yapmak isteyeceksiniz, hem de acaba hata yaparım diye korkarak hiç bir değişimi yapmayacaksınız, sonunuz kesin depresyondur. İçinden çıkılamaz ruhsal sorunları kendinize yansıtıyorsunuz demektir.
Yaşamınızda vereceğiniz hiç bir kararın DOĞRU mu YANLIŞ mı olduğunu size söyleyebilecek bir merci yok, kimse yok. Çünkü gelecekte ne yaşadığınızı, nasıl yaşadığınızı siz dahil kimse bilmiyor. Kimse size verdiğiniz karardan sonra neler yaşayacağınızı gösteremez. Bununla ilgili bir film vardı, yanılmıyorsam Tom Cruise oynuyordu, Minor Report. O filmde, gelecekte yaşananları görenlerin geriye dönüp o hataları yapmaları önlenmeye çalışılıyordu. Ama o film, senaryo. Sizin bugünkü yaşamınızda böyle bir şansınız yok.
Önemli olan şey, vereceğimiz karar her neyse, verdiğiniz kararın arkasında durup, gerekenleri yapmanızdır. Hem karar verip, hem gerekeni yapmazsanız bu bile bile mutsuzluğa ve hayal kırıklığjna davetiye çıkarmak olur.
Vereceğiniz kararları çevreniz, aileniz, arkadaşınız, sevgiliniz, eşinizle konuşabilirsiniz ama onların sizin bu kararınızı etkilemesine izin vermemelisiniz. Hiç kimsenin Doğrusu bir ve aynı olamaz, herkes kendi doğrusunu ve yanlışını yaşar. bana çok Doğru gelen bir şey, bir başkasına Yanlış gelebilir. Bazı kişilerin yanlış yaşayarak elde ettikleri tecrübeler, sizin kendi kararınız üzerinde etkili olmamalı. O kendi kişiliği, yetiştirilmesi, eğitimi ve prensipleriyle yaşar, sizin de aynı kişilik ve prensipler sahip olacağınızı kim bilebilir.
O yüzden bence kararınızı verin ve ne yaşayacağınızı kararınızı verdikten sonra görün. Yaşamadan acabalarınızın yanıtlarını bulmanız olanaksız. Keşke demeyeceğiniz ama hata yaparsam da ben yaptım diyebileceğiniz kararlar vermeye çalışın. Hatalar, yanlışlar insanlar içindir. tecrübeler hatalardan gelir. Bugün bir çok kişi boşanmış durumda, sorun bakalım o insanlara, sevgiliyken, evliyken birileri deseydi onlara siz boşanacaksınız boşuna evlenmeyin, kimse inanırmıydı acaba?
Gerçek olan yaşamdır, aldığınız kararlar sizin yaşam tarzınızla bağlantılıdır. Neyi Nasıl değiştireceğinize ve hepsinden önemlisi DEĞİŞTİRMEK İSTEDİĞİNİZE emin olduktan sınra kararsız kalmayın ve uygulamaya geçin.
Bildiğiniz gibi en kötü karar, kararsızlıktan iyidir.
Sevgilerimle,
Haluk
26.08.2010 11:00