Ancak, bugün siyasi yaşamda bir realite oluşunca, kendimi yazmak zorunda hissettim.
Kim ne derse desin, artık bugün bir Recep Tayyip Erdoğan gerçeği var. Bu kadar hataya, şimdiye kadar hiç bir siyasetçi de görmediğimiz yorum ve söylemlere, dış ilişkilerde ki kabadayı tavrına, eleştiriye tahammülsüzlüğüne rağmen şöyle bir gerçek var ki, halk Sayın Erdoğan'ı seviyor.
İnanması zor bir sonuca imza attı, düşünebiliyor musunuz her iki seçmenden bir tanesi AKP'ye verdi oyunu. Hem de 8 yıllık yıpranmış, çok eleştirilmiş bir hükümet oldukları halde.
O halde herkesin şapkasını önüne koyup düşünmesi lazım. Bunu " Uyuyan Türkiye " diye değerlendirmek işin kolayına kaçmak olur. % 50 AKP dedi, eh % 13 civarı MHP zaten & 65 gibi SAĞ kesim dediğimiz kesimden giden bir oy var, karşısında da % 26 ile CHP var. Kalanlar ise küskünler ve hala % 1 % 2 leri bile bulamayan eski partiler.
Bu arada BDP'ye değinmeden geçemeyeceğim. Onların başarısı da en az AKP kadar gerçek. 20 milletvekilinden 36 milletvekiline çıkabilmek çok ciddi bir başarı. Kimse bu başarıyı da küçümsemesin, bu gerçeği de göz ardı etmek yine bir hata olur.
Bundan sonra ne olur dedim kendime dün akşam, ne değişir?
Pek bir şey değişeceğini sanmıyorum. Sayın Başbakan bir süre bu ılımlı tavrını sürdürür, sonra yine eski tas, eski hamam. Bir nokta daha önemli tabi, o da Kadın Milletvekili sayısında ki % 50 artış ki yine burada AKP bildiğim kadarıyla açık ara önde ( en son 49 miletvekili kadın idi ). Bu meclis dinamiğini belki sayısal olarak etkilemez ama en azından erkek milletvekillerinin çocuk gibi kavga etmelerinde ve meclis konuşmalarında daha bir çeki düzen getirebilir.
İlginç olan ise benim bakış açıma göre millet, vekillerini seçerken aslında bir çok mesajı oylarıyla verdi. Neydi bu mesajlar;
- AKP'ye arkandayız dedi ama tek başına yapabileceği bir çok şey için yeterli oyu vermedi. Şu anda Referandum kararı bile alamıyorlar ki bırakın Başkanlık sistemini konuşmayı.
- AKP'ye tek başına ANAYASA yapamazsın, uzlaşmak zorundasın dedi.
- CHP'ye yeterli desteği vermedi ama Kemal Kılıçdaroğlu'nu beğendiğini gösterdi, oy oranlarını arttırdı, 3.5 milyon yeni oy geldi ki ben bunların çoğunun gençlerden geldiğini düşünüyorum. Deniz Baykal ile girilecek bir seçimin facia sonuçlar çıkartabileceğini düşünenlerdenim.
- MHP'nin kaset sklandalları karşısındaki tavrını beğendi, MHP tabanı kendi oyunu aldı. Başarılılar mı bilemem ama en azından hala 3. parti olarak Meclis'te olmaları bana göre başarıdır.
- BDP için artık seçim barajı engelini kaldırın dedi. BDP seçim barajı olmasa da bu kadar oy alabilecekti, beki biraz daha artardı, ama onların da Meclis'te olmasını istedi.
- Geride kalan Saadet, Hepar, HES, vs partilere de çok fazla uğraşmayın dedi, bu sisyasal arenada artık onlara pek yer yok. Bundan sonraki 4 yıl içinde bu partilerin hiç birisin Vize vermedi, hani umutlanacak bir değere bile ulaşamadılar.
Özetle, AKP'nin milletvekili sayısı düşse de bu seçimin galibidir, en başarılı partidir, Sahil efsanesini yıktılar, 81 ilin bildiğim kadarıyla 78 tanesinden meclise milletvekili gönderdiler. Böyle tarihi bir başarıyı yakalayan bir partiye oy vermeyenlerin de artık söylemlerini biraz değiştirip, daha iyi bir muhalefet nasıl yapılırı öğrenmesi lazım.
Sayın Erdoğan'ın karşısına en az bir dört yıl daha kimse çıkamayacaktır.
Sonuçlar Türkiye'ye hayırlı olsun.
Sevgilerimle,
Haluk
13.06.2011 09:30